Çalışma izni iptali, yabancı uyruklu kişilere verilmiş bir çalışma izninin, belirli nedenlerle süresi dolmadan geçersiz hale getirilmesi anlamına gelir. Türkiye’de bir yabancı adına düzenlenmiş çalışma izni normal şartlarda süre bitimine kadar geçerlidir; ancak bazı durumlarda bu izin, süresi dolmadan önce Bakanlık tarafından iptal edilebilir veya işverenin talebiyle sonlandırılabilir. Yabancının işinin sona ermesi, mevzuata aykırı faaliyetler veya kamusal güvenlik gerekçeleriyle yapılan iptaller, hem yabancı çalışan hem de işveren açısından kritik sonuçlar doğurur. Bu nedenle çalışma izni iptali sürecinin hukuki boyutunu anlamak ve gerektiğinde İstanbul Yabancılar Hukuku Avukatı desteğiyle hareket etmek önemlidir. Yabancıların çalışma izni iptali süreci, yalnızca idari değil aynı zamanda hukuki sonuçlar da doğurduğundan, bu sürecin profesyonel bir destekle yürütülmesi hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem taşır.
Çalışma İzni İptali Nedir ve Ne Zaman Gündeme Gelir?
Yabancılar açısından çalışma izninin iptali, halihazırda geçerli bir çalışma izninin Bakanlık kararıyla veya mevzuat gereği sonlandırılmasıdır. İptal, çoğu zaman yabancının Türkiye’deki işinin bitmesi sonucu işverenin bildirimde bulunmasıyla gerçekleşir. Bunun yanı sıra, kanunda sayılan bazı özel haller de re’sen iptale yol açar. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 15. maddesinde çalışma izninin iptalini gerektiren durumlar tek tek belirtilmiştir. Bu hallerden bazıları şunlardır:
Yabancının 6 ay içinde Türkiye’ye gelmemesi: Çalışma izni verildikten sonra, yabancı kişinin 6 ay boyunca Türkiye’ye giriş yapmaması halinde izin iptal edilir. Bu kural, çalışma izni alıp da ülkeye gelmeyen kişilerin izinlerinin atıl kalmasını önlemek amacı taşır.
Pasaportun geçerliliğini yitirmesi: Yabancının pasaportu veya pasaport yerine geçen belgenin süresinin dolması ya da geçersiz hale gelmesi durumunda çalışma izni de iptal edilir. Zira geçerli pasaport, çalışma izninin temel şartlarından biridir.
İzin koşullarına aykırı çalışma: Yabancının, kendisine verilen çalışma izninin kapsam ve şartlarına uygun davranmadığı tespit edilirse izin iptaline gidilir. Örneğin, izni belirli bir işyeri ve pozisyon için verilen yabancının farklı bir işte ya da farklı bir işverende çalıştığı ortaya çıkarsa bu mevzuata aykırı durum iptal sebebidir. Aynı şekilde, çalışma izniyle Türkiye’de bulunması gerekirken fiilen ülke dışında ikamet etmek gibi haller de bu kapsamda değerlendirilebilir.
İş sözleşmesinin sona ermesi: Yabancı çalışanın herhangi bir nedenle işten ayrılması, iş akdinin feshi veya işyerinin kapanması hallerinde mevcut çalışma izni hükümsüz kalır. Bu durumda işveren, yabancının ayrılışını Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür. Bildirim üzerine Bakanlık, çalışma iznini iptal eder. Bu nedenle bir yabancının iş değiştirmesi gerektiğinde, yeni işvereninin tekrar çalışma izni başvurusu yapması zorunludur.
Başvuru aşamasında sunulan bilgi ve belgelerin gerçeğe aykırı olduğunun anlaşılması: Yapılan denetimler sonucunda, yabancının çalışma izni almasına temel teşkil eden beyanda veya belgelerde sahtecilik ya da yanıltıcı bilgi olduğu sonradan ortaya çıkarsa, verilmiş izin iptal edilir. Örneğin, yabancının diploma veya uzmanlık belgesinin sahte olduğunun saptanması halinde mevcut izin derhal geçersiz kılınır.
Turkuaz Kart geçiş sürecinde başarısızlık: Yabancı eğer Turkuaz Kart sahibi ise ve Turkuaz Kart’ın ilk üç yıllık geçiş süresi sonunda gerekli şartları kaybettiği veya istenen belgeleri ibraz etmediği görülürse, Turkuaz Kart ayrıcalığı (ve dolayısıyla çalışma izni muafiyeti) iptal edilir. Bu, Turkuaz Kart’a özgü bir iptal sebebi olup normal çalışma izni sahiplerini etkilemez.
Yabancının deport (sınır dışı) edilmesini gerektiren durumlar: İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye’ye girişi yasaklanan, vize alamayacak kişilerden olduğu bildirilen ya da hakkında sınır dışı kararı bulunan yabancıların mevcut çalışma izinleri iptal edilir. Kamu düzeni veya güvenliği bakımından tehdit oluşturan bir yabancının çalışma izninin devam etmesine izin verilmez.
Kamu düzeni, güvenliği veya sağlığına aykırı durumlar: Kamu kurumlarının bildirimine istinaden, yabancının Türkiye’de çalışmasının kamu düzenini, kamu güvenliğini veya kamu sağlığını olumsuz etkileyeceğinin anlaşılması halinde de çalışma izni iptal edilir. Örneğin, sonradan terör bağlantısı tespit edilen veya bulaşıcı hastalık taşıyan bir yabancının izni iptal edilebilir.
Yurtdışında uzun süre kalma: Süreli çalışma izinlerinde kesintisiz olarak 6 aydan, bağımsız ve süresiz çalışma izinlerinde ise aralıksız olarak 1 yıldan uzun süre Türkiye dışında kalması durumunda da çalışma izni iptal edilebilir. Ancak sağlık problemleri veya zorunlu kamu hizmeti gibi haklı nedenlerle yurt dışında kalma halleri bu sürelerin dışındadır.
Yukarıda sayılan iptal gerekçeleri, yasal olarak çalışma izninin sona erdirilebileceği durumların başlıcalarıdır. Bunların dışında da mevzuatta özel düzenlemeler bulunabilir (örneğin sektörel düzenlemeler gereği belirli lisans veya izinlerin kaybedilmesi durumunda çalışma izninin geçersiz hale gelmesi gibi).
Çalışma İzninin İptali Süreci Nasıl İşler?
Çalışma izni iptali süreci genellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. İptal kararı, gerek işverenin bildirmesiyle gerekse Bakanlığın re’sen tespitiyle alınsın, sonuç aynı olup yabancının çalışma izni belgesi geçersiz kılınır. Bakanlık, iptal kararını ilgili yabancıya ve varsa işverenine tebliğ eder. İznin iptaliyle birlikte yabancının Türkiye’de çalışma hakkı derhal sona erer. Ayrıca yabancının elindeki fiziki çalışma izni kartını (varsa) 1 hafta içinde Bakanlığa iade etmesi gerekmektedir.
İptal kararına karşı yabancının veya işverenin 30 gün içinde itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu itiraz, çalışma iznini veren makama (Bakanlık) yapılan idari bir başvurudur. İtiraz dilekçesinde, iptal kararının haksız veya hukuka aykırı olduğu, iptal sebebinin ortadan kalktığı gibi argümanlar somut delillerle desteklenerek sunulmalıdır. Örneğin, iptal sebebi pasaportun süresinin dolması ise yeni pasaport çıkarıldığını belgelemek; iptal sebebi işin sona ermesi ise yabancının başka bir işverenle anlaşmış olduğunu göstermek, itirazın başarılı olma ihtimalini artırabilir. Bakanlık itirazı değerlendirip yerinde görürse iptal kararını geri alabilir.
İtiraz yolu sonuç vermez veya kullanılmazsa, iptal kararına karşı idari yargıda dava açmak mümkündür. Yabancılar, iptal kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilirler. Bu davada, iptal işleminin hukuka aykırılığı ileri sürülerek kararın iptali talep edilir. Dava devam ederken yabancının ülkede yasal kalış hakkı olmayabileceği için, mahkemeden yürütmenin durdurulması talep etmek önemli olabilir. Yürütmenin durdurulması kararı alınırsa, yargılama sonuna kadar çalışma izni iptalinin yabancıya olumsuz etkileri geçici olarak durdurulabilir (örneğin, bu sayede yabancı hakkında sınır dışı işlemleri duraklatılabilir). Nitekim, yakın tarihli yargı kararları da, özellikle usulsüz veya yetersiz gerekçeyle yapılan iptallerde mahkemelerin iptal işlemini durdurabildiğini göstermektedir.
Çalışma İzni İptalinin İş Sözleşmesine Etkisi
Yabancı çalışanın çalışma izninin iptal edilmesi, iş ilişkisini doğrudan etkileyen bir gelişmedir. İzin iptaliyle yabancının yasal çalışma hakkı kalktığı için, işveren bakımından o işçiyi çalıştırmaya devam etmek hukuken imkansız hale gelir. Bu durumda Türk iş hukukuna göre işveren, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/III, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde işverene derhal fesih hakkı tanımaktadır. Yargıtay, yabancı çalışanların çalışma izninin iptal edilmesini veya yenilenmemesini de bu kapsamda değerlendirmektedir. Çünkü çalışma izninin olmaması, işçinin fiilen çalışmasını engelleyen yasal bir engeldir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, çalışma izni iptal edilen işçiyle yapılan iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanır ve ihbar tazminatı yükümlülüğü doğmaz. Bununla birlikte, yabancının çalışma izninin kaybedilmesinde kusuru yoksa (örneğin sadece yasal prosedür gereği izni iptal olmuşsa) bu fesih “zorlayıcı sebep” niteliğinde kabul edildiğinden işçi *kıdem tazminatına hak kazanır. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, özel güvenlik görevlisi olarak çalışan bir yabancının çalışma izninin bitmesi nedeniyle işine son verilmesi olayında, işçinin kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği ancak ihbar tazminatı talep edemeyeceği belirtilmiştir. Özetle, çalışma izninin iptali işverene derhal fesih hakkı verse de, yabancı çalışanın kanundan doğan kıdem tazminatı hakları baki kalabilir.
Diğer yandan, çalışma izninin iptaline yabancının kusurlu bir davranışı yol açmışsa (örneğin bilinçli olarak yanıltıcı bilgi verip iznin iptaline sebebiyet vermek gibi), bu durum işveren açısından 4857 sayılı Kanun 25/II-a bendi uyarınca da haklı fesih sebebi sayılabilir. Böyle bir durumda işçi, kendi kusuru ile iş akdinin sona ermesine yol açtığı için kıdem tazminatı hakkını da kaybedebilecektir. Dolayısıyla, çalışma izni iptal edilen durumlarda somut olayın koşullarına göre işçi ve işveren hakları değerlendirilmelidir.
Yabancıların Çalışma İzni İptali Sonuç
Yabancıların çalışma izni iptali, çalışma hayatında istenmeyen bir durum olup yabancı çalışanların Türkiye’deki yasal statülerinin sona ermesine yol açar. İptal kararı ile karşılaşan bir yabancı, öncelikle iptal gerekçesini öğrenmeli ve mümkünse itiraz veya yargı yoluyla bu karara karşı mücadele etmelidir. Özellikle hatalı veya haksız iptal işlemlerinde, hukuk yoluyla izinlerin geri alınması mümkündür. Süreç karmaşık olabileceğinden, bir İstanbul Yabancılar Hukuku Avukatı yardımıyla hareket etmek hak kayıplarını önleyecektir. Uzman bir avukat, hem iptal kararının gerekçesini analiz edip itiraz/dava dilekçesini hazırlamada destek olacak, hem de olası iş hukuku uyuşmazlıklarında müvekkilinin hakkını savunacaktır. Böylece çalışma izni iptalinin olumsuz etkileri en aza indirilerek yabancının Türkiye’deki hayatına ve çalışma düzenine devam etmesi sağlanabilir. Tüm bu nedenlerle, yabancıların çalışma izni iptali sürecinde doğru adımlar atmak, hem yasal statünün korunması hem de gelecekteki çalışma haklarının devamı açısından kritik öneme sahiptir.
Yabancıların Çalışma İzni İptali Sık Sorulan Sorular
Çalışma izni hangi durumlarda iptal edilir?
Kanun uyarınca çalışma izni; yabancının 6 aydan uzun süre Türkiye’ye gelmemesi, pasaportunun geçersiz hale gelmesi, iznin verildiği koşullara aykırı çalışması, işinin sona ermesi, başvuru belgelerinde sahtecilik tespiti, yabancının kamu düzenine tehdit oluşturması veya hakkında deport kararı alınması gibi hallerde iptal edilir. Ayrıca süreli izinlerde 6 aydan, süresiz izinlerde 1 yıldan uzun yurtdışında kalma da iptal sebebidir. Bu durumlar dışında da mevzuatta özel iptal nedenleri bulunabilir.
Çalışma iznim iptal edilirse ne yapabilirim?
Öncelikle panik yapmadan iptal kararının gerekçesini öğrenin. Ardından 30 gün içinde kararı veren makama (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na) itiraz etme hakkınız vardır. İtiraz dilekçenizde iptal sebebinin haksız olduğunu düşünüyorsanız bunu gerekçeleriyle birlikte açıklayın ve mümkünse destekleyici belgeler sunun. İtiraz reddedilirse, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilirsiniz. Bu süreçte bir hukukçu desteği almak, itiraz ve dava dilekçelerinin etkin şekilde hazırlanması açısından faydalı olacaktır.
Çalışma izni iptal edilen yabancı Türkiye’de kalabilir mi?
Çalışma izni iptal edilen yabancının, eğer başka geçerli bir ikamet izni yoksa, yasal olarak Türkiye’de kalma hakkı da sona erebilir. Çalışma izni aynı zamanda ikamet izni yerine geçtiğinden, iptal ile birlikte yabancının ikamet statüsü de düşer. Böyle bir durumda yabancı, itiraz veya dava yoluyla yürütmenin durdurulması kararı almadıkça, ülkeyi terk etmek zorundadır. Aksi halde kaçak duruma düşerek sınır dışı edilme riskiyle karşılaşabilir. Bu nedenle iptal kararı sonrası mümkün olan en kısa sürede hukuki yollara başvurmak veya alternatif bir ikamet izni başvurusunda bulunmak önemlidir.
İş değiştirirsem çalışma iznim otomatik olarak iptal olur mu?
Evet. Türkiye’de çalışma izni, belirli bir işyeri ve işverene bağlı olarak verilir. Eğer yabancı çalışan mevcut işinden ayrılırsa veya yeni bir işverene geçerse, önceki işverene bağlı çalışma izni geçerliliğini yitirir. Eski işverenin bu durumu Bakanlığa bildirmesiyle çalışma izni iptal edilir. Yabancının yeni bir işte çalışmaya başlamadan önce, yeni işverenin onun için çalışma izni alması gerekir. İzin alınmadan başka bir işte çalışmak kaçak çalışma sayılır ve cezai yaptırımlara tabidir.
Çalışma izni iptal edilen işçi kıdem tazminatı alabilir mi?
Çalışma izninin iptali nedeniyle iş sözleşmesi sona eren yabancı işçi, Türk iş hukuku bakımından bazı durumlarda kıdem tazminatı hakkına sahip olabilir. İş Kanunu’na göre yabancının çalışma izni olmaması, işveren açısından zorlayıcı sebep kabul edilerek derhal fesih hakkı verse de, bu durumda işçi kusursuz ise kıdem tazminatı ödenmelidir. Yani izin iptali yabancının kendi kusurundan kaynaklanmıyorsa genellikle en az 1 yıl çalışmış olması kaydıyla kıdem tazminatını alır. Ancak iznin iptaline yabancının kasıtlı bir davranışı sebep olduysa (örneğin sahte evrak sunması) kıdem tazminatı hakkını da kaybedebilir. İhbar tazminatı ise iznin iptali durumunda genellikle ödenmez, zira iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmiş sayılır.
İptal edilen çalışma iznini başka bir işverene transfer edebilir miyim?
Hayır. Bir çalışma izni belli bir işyeri ve işverene özeldir; iptal edilmiş bir iznin başka işverene aktarılması mümkün değildir. Yeni bir işte çalışmak isteyen yabancı için, yeni işverenin sıfırdan çalışma izni başvurusu yapması gerekir. Çalışma izni iptal edilmiş bir yabancı, başka işverende çalışmak istiyorsa öncelikle o işverenden aldığı bir iş teklifiyle yeniden Bakanlığa başvurmalıdır. Eski iznin kalan süresinin veya haklarının devri söz konusu olmaz. Her iş değişikliğinde yeniden çalışma izni alınması yasal zorunluluktur.