Tevdi Mahalli Tayini

Tevdi Mahalli Tayini

Tevdi Mahalli Tayini

Tevdi mahalli tayini, özellikle kira hukuku ve borçlar hukukunda ödeme yerinin belirlenmesi için kullanılan önemli bir hukuki kavramdır. Taraflar arasındaki ödeme ilişkilerinde ortaya çıkan sorunları çözmek ve borçlunun yükümlülüklerini yerine getirebilmesini sağlamak amacıyla kullanılan bu süreç, alacaklının ödeme kabul etmemesi ya da ödeme yerinin belirsiz olması gibi durumlarda devreye girer. Bu hukuki imkan, yalnızca kira ilişkilerinde değil, diğer borç ilişkilerinde de uygulanabilen bir yöntemdir.

Bu makalede, tevdi mahalli tayininin hukuki dayanakları, başvuru süreçleri, gerekli şartları, masrafları ve itiraz yolları gibi tüm ayrıntılar detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda sıkça sorulan sorular bölümüyle de konuya dair merak edilenlere yanıt verilecektir.

Tevdi Mahalli Nedir?

Tevdi mahalli, borçlunun ödeme yapmak istediği ancak ödeme yerinin belirsiz olduğu ya da alacaklının ödemeyi kabul etmediği durumlarda devreye giren bir hukuki kavramdır. Türk hukukunda, borç ilişkisinde dengeyi sağlamak ve borçlunun mağduriyetini önlemek amacıyla uygulanır. Bu yöntem, borcun ifa edilmesini güvence altına alırken, alacaklının da haklarının korunmasını sağlar.

Bir başka deyişle, bu hukuki imkan borçlunun ödeme yapma iradesini kanıtlaması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi için bir çözüm mekanizmasıdır. Örneğin, kiracı kira bedelini ödemek istemesine rağmen ev sahibinin bu ödemeyi reddetmesi durumunda, kiracı mahkemeye başvurarak tevdi mahalli tayini talebinde bulunabilir. Bu süreç sonucunda mahkeme, kira bedelinin yatırılacağı yeri belirler ve borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesi mümkün hale gelir.

Kirayı Almayan Ev Sahibi Hakkında Ne Yapılabilir?

Ev sahibinin kira bedelini kabul etmemesi, kiracı için hukuki bir sorun yaratabilir. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen tevdi mahalli tayini, böyle bir durumda kiracının haklarını koruyan önemli bir mekanizmadır. Bu süreçte, kiracı kira borcunu ödemek istediğini ancak ev sahibinin bunu kabul etmediğini ispat ederek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurabilir.

Mahkeme, başvuru sonrasında delilleri değerlendirir ve kira bedelinin yatırılacağı bir ödeme yeri belirler. Genellikle bir devlet bankasında açılan hesap bu yer olarak tayin edilir. Kiracı, belirlenen bu hesaba kira bedelini yatırarak yasal yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır ve alacaklı, yani ev sahibi temerrüde düşmüş kabul edilir.

Bu yöntemin hukuki dayanağı, Türk Borçlar Kanunu’nun 107. maddesidir. Kanun, borçlunun ödeme yapma iradesini güvence altına alırken, alacaklının ödemeyi reddetmesi durumunda yaşanacak uyuşmazlıkları çözmeyi amaçlar. Örneğin, kira sözleşmesinde ödeme yeri açıkça belirtilmediği ya da ev sahibi, hesabını kapatarak ödemeyi reddettiği durumlarda, mahkeme süreci devreye girer.

Kiracılar için bu süreci başlatmak, maddi yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ispat etmeleri açısından önemlidir. Ancak hukuki işlemlerin karmaşıklığı nedeniyle profesyonel destek alınması süreci hızlandırabilir ve olası hataların önüne geçebilir. Bu sayede kiracı, hem yükümlülüğünü yerine getirmiş hem de hukuki güvence altına alınmış olur.

Tevdi Mahalli Tayininin Hukuki Dayanakları

Tevdi mahalli tayini süreci, Türk hukuk sisteminde sağlam hukuki temellere dayanmaktadır. Bu konuya dair hüküm Türk Borçlar Kanunu’nda yer almaktadır.

Türk Borçlar Kanunu’nun 107. maddesi:

“Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, masraf ve zararlar alacaklıya ait olmak üzere, borcunu tevdi ederek ifa etmiş sayılır. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler.”

Bu hüküm, alacaklının ödeme kabul etmeme gibi davranışlarını engellemeyi amaçlar ve borçlunun yasal olarak borcunu yerine getirme hakkını korur. Türk Borçlar Kanunu ise borcun ifası ve tarafların hakları konusunda genel esasları düzenler. Borçlunun ödeme yapmak istediği ancak alacaklının bu ödemeyi kabul etmediği durumlarda hukuki bir çözüm sunar.

Tevdi Mahalli Tayini Hangi Durumlarda Gerekir?

Tevdi mahalli tayini, taraflar arasındaki ödeme ilişkilerinde belirsizlik ya da uyuşmazlık yaşandığında devreye girer. Bu sürecin gerekliliğini ortaya çıkaran durumlar şunlardır:

  • Alacaklının Ödemeyi Kabul Etmemesi: Borçlunun ödeme yapmak istemesine rağmen alacaklının bu ödemeyi reddetmesi veya iade etmesi durumunda, borçlunun ifa iradesi hukuki güvence altına alınmalıdır.
  • Ödeme Yerinin Belirsizliği: Kira sözleşmesi gibi borç ilişkilerinde, ödeme yerinin açıkça belirtilmediği durumlarda borçlunun nasıl hareket edeceği net olmayabilir. Örneğin, ev sahibinin banka hesabını kapatması ya da değişiklik yapması bu belirsizliğe örnektir.
  • Kira Borcunun Vadesinin Gelmesi: Ödemenin zamanı geldiği halde, ödeme yeriyle ilgili sorunlar nedeniyle borcun ifası mümkün değilse, mahkeme kararıyla tevdi mahalli belirlenir.
  • Alacaklının Temerrüde Düşmesi: Türk hukukunda, alacaklının ödeme kabul etmeme durumu temerrüt olarak değerlendirilir. Bu durumda borçlu, tevdi mahalli tayini yoluyla borcunu ifa edebilir.

Tevdi Mahalli Tayini Süreci Nasıl İşler?

Tevdi mahalli tayini süreci, borç ilişkisinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik adımları içermektedir. Bu süreç, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülür ve şu şekilde işlemektedir:

1. Mahkemeye Başvuru

Borçlu, ödeme yapmak istediği halde alacaklının bunu kabul etmemesi ya da ödeme yerinin belirsiz olması durumunda Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurur. Başvuru sırasında, yaşanan sorunun detaylı bir şekilde anlatıldığı bir dilekçe sunulur.

2. Belgelerin Sunulması

Başvuruyu desteklemek amacıyla mahkemeye kanıt niteliğinde belgeler sunulmalıdır. Bu belgeler arasında, ödeme yapma girişimlerini ve alacaklının ödeme kabul etmediğini gösteren yazışmalar yer alabilir.

3. Mahkeme İncelemesi ve Karar

Mahkeme, sunulan delilleri inceleyerek ödeme yerinin belirlenmesine yönelik bir karar verir. Genellikle, bir devlet bankasında açılacak hesap, ödeme yeri olarak tayin edilir.

4. Ödemenin Gerçekleştirilmesi

Mahkemenin belirlediği yere ödeme yapılarak borç ifa edilmiş sayılır. Bu işlem, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve temerrüde düşmekten kurtulduğunu kanıtlar.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Tevdi mahalli tayini davalarında görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise genellikle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Kira bedelinin ödenmesi gibi borç ilişkilerinde, borcun ifa edileceği yerin belirlenmesi, bu mahkemeler tarafından karara bağlanır.

Tevdi Mahalli Tayini Masrafları ve Süresi

Tevdi mahalli tayini davası, belirli masrafları içerir. Bu masraflar, dava başvuru harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinden oluşur. Genellikle bu tür davaların toplam maliyeti 20.000 TL ile 25.000 TL arasında değişmektedir. Davanın sonuçlanma süresi ise mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak değişmekle birlikte, ortalama 1 ila 3 ay arasında sürer.

Tevdi Mahalli Tayini Kararına İtiraz

Mahkeme tarafından verilen tevdi mahalli tayini kararına, tarafların itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Bu itiraz, kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılır. İtiraz sürecinde mahkeme, dosyayı hukuki ve usuli açıdan inceleyerek yeni bir değerlendirme yapar.

Tevdi Mahalli Tayini Arabuluculuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 382/2-ç maddesi, tevdi mahalli tayinine yönelik taleplerin “çekişmesiz yargı” işleri arasında değerlendirileceğini açıkça düzenlemiştir. Çekişmesiz yargı işleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usule uygun olarak ele alınmakta ve basit yargılama usulüne tabi tutulmaktadır (HMK m. 382/d-3). Bu nedenle, tevdi mahalli tayini talepleri de basit yargılama usulüne göre incelenir.

Basit yargılama usulü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316. maddesinde düzenlenmiş olup, 316/1-a hükmü, bu usule tabi davalarda mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeksizin dosya üzerinden karar verebileceğini belirtmektedir. Bu durum, yargılamanın hızlandırılması ve daha pratik bir şekilde sonuçlandırılması amacıyla düzenlenmiştir.

Tevdi mahalli tayinine ilişkin talepler, taraflar arasında bir uyuşmazlık doğurmadığından ve çekişmesiz yargı kapsamına girdiğinden, arabuluculuk yoluna başvurulması gereken bir konu değildir. Arabuluculuk kurumu, uyuşmazlık içeren ve tarafların çözüm arayışında olduğu durumlarda devreye girmektedir. Ancak, tevdi mahalli tayini gibi çekişmesiz yargı işleri, uyuşmazlık çözümüne ihtiyaç duyulmayan ve tarafların sadece yargı merciinden bir karar talep ettiği durumları ifade eder.

Sonuç olarak, tevdi mahalli tayini talepleri, doğası gereği arabuluculuğa tabi değildir. Bu talepler, mahkemece çekişmesiz yargı kapsamında değerlendirildiğinden, başvuru sonrası arabuluculuk sürecine gerek olmaksızın mahkeme tarafından dosya üzerinden sonuçlandırılabilir. Bu durum, hem yargılama sürecini hızlandırmakta hem de arabuluculuk kurumunun doğru konularda kullanılmasını sağlamaktadır.

Tevdi Mahalli Tayini Dilekçe Örneği

…… NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE

TEVDİ MAHALLİ TAYİNİ
İSTEYEN (KİRACI)               : 
VEKİLİ                                       : Av. Tolga ÇELİK & Av. M. Nur BAŞTÜRK YANAR
ADRES                                       : Mecidiyeköy Mah. Mecidiyeköy Yolu Cad. No:6 D:11 Şişli / İst
KARŞI TARAF
(KİRALAYAN)                        : 
ADRES                                      : 

TALEP KONUSU                   : Tevdi Mahalli Tayini Talebimizi İçeren Dilekçemizin Sunulmasıdır
AÇIKLAMALAR                    :

Müvekkilim, ………. adresli dairede ikamet etmekte olup, 05.05.2023 tarihinde taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen kira sözleşmesi çerçevesinde kiracı olarak yaşamaktadır. Sözleşme gereği aylık kira bedeli, başlangıçta belirtilen tutarlara göre düzenli olarak ödenmiştir. (EK: Kira Sözleşmesi)

Taraflar arasında, kira bedeline ilişkin çeşitli anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştır. Müvekkilim, yasal artış oranlarına göre kira bedelini belirlemiş ve bu yeni bedelin 10.500 TL olduğunu hesaplamıştır. Ancak, kira artışı konusunda kiraya veren karşı taraf kabul etmemiş ve kira bedelinin daha fazla olması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı, emsal kiraların arttığını ve buna bağlı olarak kira bedelinin önemli ölçüde yükseltilmesi gerektiğini savunmuştur. Müvekkil, kirayı belirtilen yasal artış oranına göre ödeme isteğini davalıya iletmiş ve ödeme yapmak için mobil bankacılık üzerinden işlem tesis etmek istemiştir. Müvekkilim, 10.500 TL olarak hesaplanan yeni kira bedelini, mal sahibinin banka hesabına yatırmak için işlem yapmak istemiş, ancak davalı, banka hesabını kapatmış olduğunu öğrenmiş ve havale ettiği kira bedeli karşı tarafın banka hesabını kapatması sebebiyle iade dönmüştür. (EK:Kiraya Verenin Banka Hesabının Kapatıldığına ve Müvekkilin Gönderdiği Kira Bedelinin İade Olduğuna Dair Banka Havale Ekran Görüntüsü) Keza banka hesabının kapatılmasından evvel kiraya veren tarafından müvekkile haksız şekilde 01.10.2024 ve 01.09.2024 tarihli ihtarnameler gönderilmiş ve bu ihtarnamelerde müvekkil temerrüde düşürülmeye çalışılmıştır. (EK:Davalı tarafından gönderilen ihtarnameler)

Müvekkilim, davalıyla yaptığı görüşmelerde kira bedelini yasal artışları baz alarak ödeme konusunda istekliliğini açıkça belirtmiş ve ödeme yapmayı teklif etmiştir. Ancak davalı, müvekkile, kira artışını kabul etmeyerek kira bedelinin çok daha fazla arttırılmasını istemiştir. Buna ek olarak, davalı, belirlediği kira bedelinin ödenmemesi durumunda kirayı kabul etmeyeceğini, aksi takdirde müvekkilden evi boşaltmasını talep etmiştir. Davalı, kira artışını kabul etmediği için ödeme almayacağını belirtmiştir.

Müvekkil, kira bedelini yasal artış oranlarını dikkate alarak 10.500 TL olarak hesaplamış ve 10.500 TL tutarı 01.11.2024 tarihinde PTT havalesi aracılığıyla alıcı ………..’a göndermiştir. (EK: PTT havalesine ilişkin ödeme belgeleri) Ancak, ekte sunulan 27.11.2024 tarihli PTT İstanbul Başmüdürlüğü Bahçelievler Posta Dağıtım Müdürlüğü tarafından düzenlenen belge açıkça göstermektedir ki, ilgili havale teslim adresine götürülmüş, ancak alıcının şehir dışında olduğu beyan edilmiştir. Bu kapsamda gönderi teslim edilememiş ve PTT mevzuatına uygun şekilde ilgili havale, alıcıya teslim edilemeyen diğer gönderiler gibi, bir süre sonra Güngören PTT Şubesi’ne sevk edilmiştir. (EK: PTT İstanbul Başmüdürlüğü Bahçelievler Posta Dağıtım Müdürlüğü Tarafından Düzenlenen Belge)

Bu durum, alıcının adresinde bulunmadığını ve havalenin bilerek veya isteyerek alınmadığını göstermektedir. Özellikle kira ilişkisinde müvekkilin edim yükümlülüğünü yerine getirmesi için her türlü iyi niyetli çabayı sarf ettiği, temerrüde düşmemek adına ödemeyi PTT aracılığıyla gerçekleştirdiği ve yasal olarak yükümlü olduğu bedeli karşı tarafın bildirdiği adrese ilettiği sabittir. Buna karşın, karşı tarafın müvekkili temerrüde düşürmek saikiyle hareket ettiği ve ödeme sürecini kasıtlı olarak sekteye uğrattığı açıkça anlaşılmaktadır.

Kira hukukunda, borçlunun (kiracının) ödeme yapma isteği ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği girişimler, sözleşme ilişkisi kapsamında büyük önem taşımaktadır. Ancak somut olayda görüldüğü üzere, müvekkil tarafından ödeme yapma yönünde gereken tüm girişimler yerine getirilmesine rağmen, karşı tarafın alıcı olarak edimini yerine getirmekten kaçındığı görülmektedir. Bu bağlamda, müvekkilin, ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği ancak karşı tarafın kasıtlı tutumu nedeniyle ödeme kabul edilmediği gerçeği ortadadır.

Dolayısıyla, müvekkilin söz konusu kira bedelini tevdi mahalli tayini yoluyla ödemek istemesi, hukuki yararını ve ödeme yapma iradesini koruma amacını açıkça ortaya koymaktadır. Tevdi tayini, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri doğrultusunda borçlunun edimini ifa edememesi durumunda devreye giren önemli bir hukuki mekanizmadır. Müvekkil, gerek PTT havalesine ilişkin belgeler gerekse ödeme yapma iradesine yönelik diğer deliller ile birlikte, tevdi tayini talebinde bulunmakta ve bu talebin hukuki dayanağını belgelemektedir.

Davalının, müvekkil üzerinde oluşturduğu baskılar ve temerrüt oluşturma çabaları, müvekkili zor bir duruma sokmuştur. Müvekkil, ödeme yapacak bir hesap ya da yer bulamamakta, bu da onu temerrüde düşürme riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle, müvekkilin temerrüde düşmemesi ve kira bedellerini düzenli olarak ödeyebilmesi adına, mahkemenizden bir ödeme yerinin ya da hesabının belirlenmesini talep etmekteyiz.

HUKUKİ SEBEPLER: TBK. md. 107 ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER:

  • Kira sözleşmesi (İşbu dilekçe ekinde sunulmuştur.)
  • Davalı tarafından gönderilen ihtarnameler,(İşbu dilekçe ekinde sunulmuştur.)
  • PTT havalesine ilişkin ödeme belgeleri,(İşbu dilekçe ekinde sunulmuştur.)
  • PTT İstanbul Başmüdürlüğü Bahçelievler Posta Dağıtım Müdürlüğü tarafından düzenlenen belge(İşbu dilekçe ekinde sunulmuştur.)
  • Kiraya Verenin Banka Hesabının Kapatıldığına ve Müvekkilin Gönderdiği Kira Bedelinin İade Olduğuna Dair Banka Havale Ekran Görüntüsü(İşbu dilekçe ekinde sunulmuştur.)
  • Tanık beyanları (gerektiğinde),
  • Diğer tüm yasal deliller.

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan gerekçeler ve deliller ışığında,

  • Müvekkilin temerrüde düşmemesi adına, kira bedellerini yatırabileceği tevdi mahallinin mahkemenizce belirlenerek tarafımıza bildirilmesine
  • Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini saygıyla arz ederiz.01.12.2024

Davacı Vekili
Av. Tolga ÇELİK & Av. M. Nur BAŞTÜRK YANAR

Tevdi Mahali Ne Demek?

Tevdi Mahali, bir borcun – özellikle kira ödemesi gibi düzenli yapılması gereken edimlerin – hangi yerde ve nasıl ödeneceğini belirleyen hukuki bir düzenlemedir. Bu terim, hem Türk Borçlar Kanunu (TBK) hem de yargı uygulamasında, alacaklının borcu kabul etmediği veya ödeme yerinin belirlenemediği durumlarda ortaya çıkar. Örneğin, kira borcunu ödemeye hazır olan kiracının, ev sahibinin hesabını kapatması veya parayı almaktan kaçınması halinde kiracının hukuki güvenceye ihtiyaç duyması bu mekanizmayı gündeme getirir.

Tevdi Mahali, borçlunun (kiracının) yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlar ve alacaklının (ev sahibinin) hak kaybına uğramaması için güvence oluşturur. Böylece borçlu, borcunu ifa etmek istediğini resmi olarak kanıtlayabilir. Sulh Hukuk Mahkemesi, bu kapsamda genellikle devlet bankasında veya mahkemece uygun görülen başka bir resmi kurumda hesaba para yatırılmasını sağlayarak borcun ifasının gerçekleştiğini kabul eder.

Tevdi Tayini Ne Demek?

Tevdi Tayini, alacaklının ödemeyi kabul etmediği veya ödeme yeri konusunda uyuşmazlık yaşandığı durumlarda mahkeme kararıyla söz konusu borcun hangi yere yatırılacağının belirlenmesidir. Bu kavram, “tevdi” (teslim etme) ve “tayin” (belirleme) sözcüklerinden türemiş olup, ödeme yerinin resmen gösterilmesi anlamını taşır. Böylece borçlu kişi, borcunu nereye yatıracağını bilerek temerrüde düşme riskinden kurtulur.

Özellikle kira ilişkilerinde ev sahibinin hesabını kapatması veya kirayı almaktan ısrarla kaçınması sonucu, kiracı borcunu ödemek istese dahi bunun fiilen mümkün olmadığı hallerde devreye girer. Bu nedenle Tevdi Tayini, hukuk düzeninin kiracıyı koruyan en önemli araçlarından biri haline gelmiştir.

Tevdi Mahalli Tayini Şartları

Tevdi mahalli tayini sürecinin yürütülebilmesi için belirli şartların varlığı aranır. İlk olarak, alacaklı konumunda olan tarafın (örneğin ev sahibinin) temerrüde düşmüş olması gerekir. Yani ev sahibi, hiçbir haklı sebebi olmaksızın kira bedelini kabul etmekten kaçınmalıdır. İkinci olarak, kira borcunun vadesinin gelmiş olması veya genel olarak borcun ifa edilebilir bir durumda bulunması aranır.

Bunun yanı sıra, “belirsizlik” unsurunun da mevcut olması önemlidir. Kira bedelinin hangi hesaba veya hangi yere yatırılacağı bilinmiyorsa, yahut ev sahibi hesap kapatma gibi işlemlerle kiracıyı zora sokuyorsa, kiracı açık bir şekilde ödeme yapmak istediğini kanıtlayıp Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurabilir. Böylece alacaklının (ev sahibinin) temerrüdünü hukuki zeminde sabitleyip borcunu ifa ederek sorumluluktan kurtulur.

Ödeme Yerinin Belirlenmesi Davası

Ödeme yerinin belirlenmesi davası, uygulamada sıklıkla “Tevdi Mahalli Tayini” olarak anılır. Çünkü burada dava konusunu, kira borcunun veya benzer türdeki parasal edimlerin nereye yatırılacağı oluşturur. Taraflar arasında kira sözleşmesi olsa dahi bazen sözleşmede yer alan IBAN numarasının kapatılması, adres değişikliği yapılması veya kirayı iade etme gibi işlemler uyuşmazlığa neden olabilir.

Bu dava, çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilir ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nin basit yargılama usulüne tabidir. Mahkeme, genellikle duruşma yapmaksızın dosya üzerinden inceleme yapar ve uygun bir yeri (çoğunlukla resmi bir banka hesabını) tevdi mahalli olarak atayarak ödeme yerini belirler. Kararın kesinleşmesinden sonra kiracı, belirlenen yere ödemelerini düzenli şekilde yatırarak borçluluk durumundan kurtulur.

Tevdi Mahalli Tayini Harca Esas Değer

Tevdi mahalli tayini davalarında harca esas değer, esasen kiracının yatırmak istediği kira bedelinin tutarına veya toplamda ifa etmesi gereken borcun miktarına göre belirlenir. Ancak bu davaların türü, “Değişik İş” olarak açıldığı için yargılama giderleri, başvuru harcı, vekâlet pulu ve benzeri masraflar da bu aşamada devreye girer.

Bazen mahkemeler, “harca esas değer”i davaya konu edilmek istenen aylık kira toplamı üzerinden değil, sadece bir aylık kira bedeli veya davadaki taleple sınırlı olarak hesaplayabilir. Ancak uygulamada farklılıklar söz konusu olabildiğinden, en sağlıklı yaklaşım dava açmadan önce uzman bir avukata veya mahkeme veznesine danışmaktır.

Tevdi Mahallinin Belirlenmesi

Tevdi mahallinin belirlenmesi, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin temel incelemesi sonucunda gerçekleşir. Yargılama sırasında kiracının ödemek istediği, fakat ev sahibinin kabul etmediği kira bedeli ya da farklı bir parasal edimin, hangi adrese ya da hangi banka hesabına yapılması gerektiği tespit edilir. Çoğu zaman devlet bankası veya PTT hesapları bu iş için tercih edilir.

Mahkeme, tarafların sunduğu belgeleri inceleyerek ödeme zorluklarını belirginleştirir. Eğer ortada gerçekten bir kabul etmeme ve temerrüt durumu varsa, kiracının gecikmesine mahal vermemek adına ivedilikle karar verilir. Bu karar sayesinde borçlunun borcunu ödemesi resmen mümkün hale gelir.

Tevdi Mahalli Tayini Dava Masrafı

Bu davanın masraf kalemleri, başvuru harcı, vekâlet pulu, gider avansı ve varsa avukat vekâlet ücreti gibi çeşitli unsurları içerir. Güncel uygulamada toplam dava masrafları, dava konusu kira bedelinin tutarına ve yargılama sürecinin uzunluğuna göre farklılık arz edebilir.

Bununla birlikte “Tevdi Mahalli Tayini” davalarında yüksek miktarda harç ödenmesi yerine genellikle maktu harç uygulamasıyla karşılaşılır. Yine de kiralanan taşınmazın bulunduğu şehre, mahkemenin iş yüküne ve dosya detaylarına göre ek masraflar çıkabilir. Kiracılar, dava açmadan önce bu giderleri hesaba katmalıdır.

Tevdi Mahalli Tayini Masrafı

Tevdi mahalli tayinine ilişkin masraflar, çoğunlukla 20.000 – 25.000 TL arasında değişen bir rakam olarak ifade edilse de, bu miktar her dosyanın kendine özgü özelliklerine göre artabilir veya azalabilir. Uyuşmazlığın boyutu, eklenecek bilirkişi incelemesi, tebligat masrafları ya da istinaf aşaması gibi etkenler masraf kalemlerini yükseltebilir.

Ayrıca avukatlık hizmeti alınması halinde, vekâlet ücreti de toplam masraflar içinde önemli bir paya sahip olabilir. Bu nedenle dava açmadan önce masraf ve süreç yönetimi planı yapmak, olası sürpriz maliyetlerin önüne geçer.

Tevdi Mahalli Tayini Dilekçesi

Tevdi mahalli tayini dilekçesi, mahkemeye sunulan en önemli belgedir. Bu dilekçede, kiracının borcunu ifa etmek istediği ancak ev sahibinin ödemeyi kabul etmediği, bu nedenle açıkça “alacaklının temerrüdü” durumunun oluştuğu ayrıntılı biçimde anlatılır. Aynı zamanda kiracının neden bu davayı açmak zorunda kaldığı da hukuki dayanaklarıyla birlikte belirtilir.

Dilekçe içeriğinde, kiracının ödeme yapma girişimleri (örneğin banka dekontları, PTT makbuzları) delil olarak mahkemeye sunulur. Mahkeme, bu belgeleri inceleyerek gerçekten bir reddin var olup olmadığına ve hangi yerin “tevdi yeri” olarak tayin edileceğine karar verir.

Kira Tevdi Mahalli Tayini Dilekçesi

Kira tevdi mahalli tayini dilekçesi, genel olarak diğer tevdi dilekçeleriyle benzer içerikte olsa da, kira sözleşmesine ilişkin özel hususları da barındırır. Örneğin, kira sözleşmesi tarihleri, aylık kira bedeli, artış oranları ve tarafların iletişim bilgileri bu dilekçeye eklenerek daha net bir tablo sunulur.

Ayrıca dilekçede, ev sahibinin hangi gerekçeyle kirayı almadığı veya hangi tarihlerde kiracının yaptığı havaleleri iade ettiği gibi konular da mutlaka yer almalıdır. Böylece mahkeme, uyuşmazlığın gerçek nedenini daha sağlıklı şekilde değerlendirir ve çözüme kavuşturur.

Kira Bedeli Tevdi Mahalli Yargıtay Kararı

Uygulamada, kira bedelinin tevdi mahalline ödenmesi konusunda çok sayıda Yargıtay kararı bulunmaktadır. Bu kararlar, hem kiracının iyi niyetli olduğunu hem de ev sahibinin temerrüde düşmesine ilişkin detayları açıkça ortaya koyar. Yargıtay, kiracının tüm ödeme girişimlerine rağmen ev sahibinin kabul etmediği hallerde, kiracının temerrüde düşmeyeceğine hükmederek kiracıyı korumaktadır.

Benzer şekilde, Yargıtay kararlarında, kiracının bankaya ya da PTT hesabına yatırmayı denemeden doğrudan dava açması durumunda mahkemelerin nasıl bir sonuca ulaşacağına dair örnekler de bulunur. Bu örnekler, dava sürecinde izlenecek adımları netleştirdiği gibi, dava öncesi hangi resmi yolların denenmesi gerektiği konusunda da yol göstericidir.

Tevdi Mahalli Tayini Değişik İş Mi?

Tevdi mahalli tayini davaları, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 382 ve devamı” hükümleri uyarınca çekişmesiz yargı işi olarak nitelendirilir. Bu nedenle de uygulamada “Değişik İş” numarasıyla kaydedilir. Bu prosedür, mahkemece dava dosyasının esasa kaydedilmesinden ziyade, basit inceleme usulüne tabi olmasını sağlar.

Değişik İş dosyalarında genellikle mahkeme, duruşma yapmaksızın karar alabilir. Ancak yine de mahkeme, gerek gördüğünde tarafları duruşmaya çağırabilir veya ek belge talep edebilir. Sonuçta tevdi tayini, çekişmeli bir davadan ziyade, kanun gereği tespite dayanan bir yargı işlemi olarak ele alınır.

Tevdi Mahalli Tayini Arabuluculuğa Tabi Mi?

Tevdi mahalli tayini, çekişmesiz yargı kapsamında değerlendirildiğinden, bu tür başvuruların arabuluculuğa tabi olmadığı kabul edilir. Arabuluculuk, genel olarak iş, ticari veya tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ya da ihtiyari olarak uygulanan bir yöntemdir.

Dolayısıyla kira bedelinin nereye ödeneceği konusundaki tayin, taraflar arasında bir uyuşmazlık yaratıyor gibi görünse de aslında hedef, borcun ifa yerini netleştirmektir. Uyuşmazlığın esaslı bir çekişme niteliği olmaması nedeniyle arabuluculuk süreci zorunlu tutulmaz ve kiracı doğrudan mahkemeye başvurabilir.

Tevdi Mahalli Tayini Ne Kadar Sürer?

Tevdi mahalli tayini davaları, basit yargılama usulüne tabi olduğundan genellikle 1 ila 3 ay arasında sonuçlanır. Mahkemenin iş yükü, tebligat süreçlerindeki aksaklıklar veya tarafların ek itirazları gibi durumlar bu süreyi uzatabilir. Ancak amaç, kiracının bir an önce temerrüt riskinden kurtulması olduğundan, hâkimler de bu tür dosyaları öncelikli işlemeye gayret eder.

Tebligat işlemleri hızlandırıldığı ve belge sunumları zamanında yapıldığı takdirde, mahkeme kararını kısa sürede vererek kira bedelinin yatırılacağı hesap veya yeri belirler. Bu aşamadan sonra kiracı, belirlenen hesaba yatırdığı anda borcundan kurtulmuş sayılır.

Tevdi Mahalli Tayini Kararına İtiraz Süresi

Tevdi mahalli tayini kararı, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verildikten sonra tarafların itiraz hakkı mevcuttur. İtiraz edilecek merci, kararın verildiği mahkemenin bulunduğu yerdeki Bölge Adliye Mahkemesi’dir. İtiraz (istinaf) süresi, kararın taraflara tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta olarak belirlenmiştir.

İtiraz sürecinde, Bölge Adliye Mahkemesi dosyayı usul ve esas açısından inceler. Eğer bir eksiklik veya yanlış uygulama görürse, kararı düzeltebilir veya bozabilir. Ancak çoğu zaman tevdi tayini kararları, temel incelemeden geçtikten sonra kesinleşir ve temyize elverişli değildir.

Tevdi Mahalli Tayini Yetkili Mahkeme

Tevdi mahalli tayini davalarında yetkili mahkeme genellikle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Çünkü kira sözleşmesiyle bağlantılı her türlü uyuşmazlıkta, sözleşmenin konusu olan taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili kabul edilir.

Bu kural, uygulamada kolaylık ve hızlı çözüm sağlar. Örneğin, kiralanan mülk Bursa’da ise kiracı ya da ev sahibi başka şehirde yaşıyor olsa da başvurunun Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılması gerektiği kabul edilir. Bu sayede dosyanın hızlı şekilde incelenmesi ve kararın verilmesi amaçlanır.

Tevdi Mahalli Tayini Görevli Mahkeme

Görevli mahkeme açısından baktığımızda, Tevdi Mahalli Tayini davasına bakma yetkisi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 382/2 çerçevesinde bu tür işler çekişmesiz yargı işleri arasında sayılır ve Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına girer.

Görevli mahkeme konusundaki bu düzenleme, mevzuatta açıkça yer alır ve diğer mahkemeler (örneğin Asliye Hukuk Mahkemesi) bu davaya bakmazlar. Dolayısıyla, borcunu ödemek isteyen kiracı ya da bir başka borçlu konumundaki kişi, Tevdi Mahalli Tayini talebiyle doğrudan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmalıdır. Böylece hem zamandan hem de yargılama masraflarından tasarruf sağlanır.

Sonuç

Bu hukuki imkan, kira ilişkileri başta olmak üzere birçok borç ilişkisinde yaşanan uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir hukuki mekanizmadır. Bu süreç, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmesine olanak tanır. Ancak süreç karmaşık hukuki aşamalar içerdiği için, profesyonel bir hukuki destek alınması hem zaman tasarrufu sağlar hem de işlemlerin doğru bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunur.  Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak, kira hukuku konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak, müvekkillerimizin ihtiyaçlarına özel hukuki stratejiler geliştiriyor ve her adımda şeffaf bir bilgilendirme politikasıyla süreci yönetiyoruz. Bu sayede, hukuki sürecin karmaşıklığına karşı müvekkillerimize güvenilir bir yol haritası çiziyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular

Tevdi mahalli tayini nedir?

Tevdi mahalli tayini, borçlunun borcunu ifa edeceği yerin belirlenmesine yönelik bir hukuki süreçtir. Bu süreçte mahkeme, borcun nerede ve hangi koşullarda ödenmesi gerektiğine karar verir. Borcun ifa yeri, borç ilişkisi doğduğunda açık bir şekilde belirlenmiş olabilir. Ancak taraflar arasında ödeme yeri konusunda anlaşmazlık çıkması durumunda, bu dava açılarak ödeme yeri netleştirilir.

Hangi durumlarda başvurulur?

Ödeme yerinin belirsiz olduğu veya alacaklının ödemeyi kabul etmediği durumlarda başvurulur.

Masraflar ne kadardır?

Dava sürecinin masrafları, 20.000 TL ile 25.000 TL arasında değişebilir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.