Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek 

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek 

Gayrimenkul alım satımında, tapu müdürlüğüne beyan edilen bedel yalnızca idari bir bildirim değildir. Aynı zamanda alıcı ile satıcının üzerinde mutabakata vardığı gerçek satış bedelinin de kanıtı niteliğindedir. Ancak Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek, kısa vadede daha düşük tapu harcı ve daha düşük vergiler ödenmesi gibi avantajlar sağlıyormuş gibi görünse de uzun vadede hem hukuki hem de mali birçok sorun doğurur. Bu makalede, tapuda düşük değer beyanının riskleri, hukuki dayanakları ve cezai boyutu tüm detaylarıyla ele alınacaktır.

Tapuda Beyan Edilen Değerin Önemi

Tapu işlemlerinde, tarafların anlaşmaya vardığı gerçek satış bedeli, tapuda beyan edilmelidir. Çünkü tapuya bildirilen değer:

  • Resmî kayıt niteliği taşımaktadır
  • Alıcı ile satıcının üzerinde mutabık kaldığı bedelin ispatı açısından belirleyicidir.

Daha düşük değer beyan edildiğinde, satıcı ile alıcının aslında anlaştıkları tutarın ispatı güçleşir. Örneğin, tarafların 400.000 TL üzerinde uzlaşmalarına rağmen tapuda 250.000 TL gösterilmesi durumunda, resmî kayıtlarda ödemenin 250.000 TL olduğu kabul edileceğinden, geriye dönük olarak ek bedeli kanıtlamak oldukça zahmetli hale gelir.

Ödeme Eksik Yapılırsa Ortaya Çıkabilecek Sorunlar

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek özellikle ödeme konusunu karmaşık hale getirir. Satıştan sonra ödemenin tamamının ya da bir kısmının yapılması gerekiyorsa ve tapu müdürlüğünde 250.000 TL beyan edilmişse, alıcı sadece bu tutarı resmî olarak ödemiş sayılır. Daha yüksek bir bedel üzerinden anlaşıldığını ispatlamak hem belge eksikliği hem de resmî kayıtlardaki değer farkı nedeniyle fazlasıyla zor olur.

Bu durum, satıcıyı alacak hakkını kaybetme riski ile karşı karşıya bırakabilir. Çünkü mahkemeler önünde resmî tapu kaydı esas alınır ve gerçek bedeli ispat etmek için çok güçlü deliller gereklidir.

Sözleşmeden Dönme Durumunda Riskler

Gayrimenkulün ayıplı veya kusurlu çıkması halinde alıcının sözleşmeden dönme hakkı mevcuttur. Satın aldığı gayrimenkulü iade ederken ödediği gerçek bedeli talep edebilmesi gerekir. Ancak, tapu müdürlüğünde daha düşük bir bedel beyan edilmişse, alıcı aksini ispat edemediği sürece yalnızca tapuda yazılı miktarı geri alabilir.

Özellikle banka yoluyla ödeme yapılmadıysa, ispat süreci zorlaşır. Bu da alıcıyı önemli bir hak kaybı ile karşı karşıya bırakabilir. İspat yükümlülüğü alıcıda olduğundan, eksik beyan yapılan bedeli gerçek değere yükseltmek neredeyse imkânsız hale gelir.

Hisseli Tapularda Ortaya Çıkabilecek Problemler

Hisseli tapularda, belirli bir payın satın alınması söz konusu olduğunda diğer paydaşların ön alım (şufa) hakkı devreye girer. Bu hak, payın devrini aynı koşullarda kendilerinin satın almasını sağlar. Ön alım hakkını kullanmak isteyen paydaş, tapuda beyan edilen değeri ödeyerek payı devralabilir.

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek, bu noktada ciddi bir dezavantajdır. Çünkü gerçekte 400.000 TL’ye satılması kararlaştırılan bir hissenin 250.000 TL beyan edilmesi, ön alım hakkı sahibinin 250.000 TL ödemesini yeterli kılar. Böylece malın gerçek değerinden çok daha düşük bir meblağa elden çıkması söz konusu olabilir.

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermenin Ceza Boyutu

Öncelikle, düşük beyan sebebiyle doğrudan iki tür ceza riski ortaya çıkar:

  1. Tapu harcı cezası: Tapu harcı, beyan edilen satış bedeli üzerinden hesaplanır. Eksik beyan edilen tutar tespit edilirse, eksik harçla birlikte bu harcın %25 ceza artırımlı tutarı da talep edilir.
  2. Gelir vergisi cezası: Satıcı, satış bedelini gerçekte olduğundan az göstermesi nedeniyle daha az vergi ödemiş olur. Hazine ve Maliye Bakanlığı denetiminde durum anlaşılırsa, satıcı ek vergi ve vergi ziyaı cezası ödemek zorunda kalabilir. Bu ceza, eksik beyan edilen verginin 1 katına kadar çıkabilir.

Ayrıca beş yıl içinde gayrimenkul yeniden satıldığında, alış ve satış tutarı arasındaki fark üzerinden değer artış kazancı hesaplanır. Düşük beyan yüzünden, gelecekte ikinci bir satışta da ek vergisel yükümlülükler veya cezalar gündeme gelebilir.

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermenin Tespit Yolları

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek ilk anda kolaymış gibi görülse de yetkili kurumlarca yapılacak basit bir araştırma ile ortaya çıkarılabilir. Bu araştırma kapsamında:

  • Banka kayıtları (havale, EFT belgeleri)
  • Konut sigortası bedeli
  • Piyasa rayiç değeri ve benzer nitelikteki konutların satış değeri
  • Gayrimenkulün satış ilanında belirtilen tutar
  • Konut kredisi kullanılmışsa kredi miktarı

Bu kalemlerin karşılaştırılması kısa süreli bir incelemeyle gerçek satış tutarının daha yüksek olduğunu ispatlamaya yeterlidir. Tespit sonrasında gecikme faizi, ek tapu harcı ve %25 oranındaki ceza ödemesi gündeme gelir.

Düşük Beyan Nedeniyle Uygulanan Yaptırımlar

Düşük beyanın tespiti halinde, tapu müdürlüğünde beyan edilen tutar üzerinden eksik ödenen harçlar tahsil edilir. Bu tahsilata, %25 cezai ek uygulanır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 5 yıl içinde yapılan satışları da izleyerek aradaki değer artış kazancını inceler ve eksik beyan varsa ek vergilerle birlikte cezalar talep eder.

Satıcı taraf, yanlış beyanda bulunduğu için vergi denetimlerinde vergi ziyaı cezasına da çarptırılabilir. Söz konusu cezalar, hem satıcı hem de alıcı açısından ciddi bir mali külfet yaratır.

Önalım (Şufa) Hakkı Sahibinin Avantajı

Özellikle hisseli mülkiyetlerde, Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek doğrudan alıcı veya satıcı kadar diğer hissedarları da etkiler. Ön alım hakkı sahibi olanlar, tapuda yazan düşük tutar üzerinden payı satın alma fırsatına sahip olur. Bu da payın gerçek değerinden çok daha ucuza el değiştirmesiyle sonuçlanabilir ve satıcı için büyük bir hak kaybı oluşturur.

Pişmanlık ve İhbar (Vergi Usul Kanunu m. 371)

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi, eksik ya da hatalı beyanda bulunanlara, cezai yaptırımlarla karşılaşmadan önce pişmanlık başvurusunda bulunma hakkı tanır. Bu süreçte:

  • Vergi dairesine veya Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılı olarak başvuru yapılır.
  • Henüz resmî inceleme başlatılmamış olması gerekir.
  • Eksik ödenen harç ve vergilerin tamamı, gecikme faiziyle birlikte 15 gün içinde ödenirse, %25 tapu harcı cezası gibi ek cezalar talep edilmez.

Pişmanlık hükümleri sayesinde, taraflar Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek sebebiyle ileride karşılaşılabilecek ağır yaptırımlardan kurtulma şansına sahip olur. Ancak geç kalınır ve yetkili kurumlar incelemeye başlarsa, bu hak kaybedilir.

Düzeltme Başvurusu ve Şartları

Taraflar, tapu kayıtlarındaki hatalı beyanı düzeltmek için tapu müdürlüğüne veya vergi dairesine başvurabilir. Düzeltme esnasında:

  • Henüz vergi memurlarınca bir inceleme başlatılmamış olması önemlidir.
  • Eksik beyan edilen tapu harcı ve varsa gelir vergisi farkı, gecikme faiziyle birlikte ödenir.
  • Bu düzeltme başvurusu, pişmanlık sürecini de kapsayabilir. Kısa sürede başvurup ödemeyi yapanlar, ceza yükünden kurtulabilir.

Böylece hem kanunen ödenmesi gereken tutarlar tahakkuk ettirilir hem de tarafların ileride maruz kalabileceği yasal sıkıntıların önüne geçilebilir.

Tapu Harcı Hesaplama ve Kayıt İşlemlerinde Nelere Dikkat Edilmeli

Tapu harcı, satış bedeli üzerinden belirli bir oran (%4) esas alınarak hesaplanır. Dolayısıyla satış bedelinin %50 oranında düşük gösterilmesi, tapu harcının da yaklaşık %50 azalmasına neden olur. Ancak bu geçici avantaj, tespit halinde ciddi cezalarla sonuçlanır. Gerçek değere yakın bir beyan yapılması, hem hukuki güvencenin sağlanması hem de olası incelemelerde ek ceza çıkmaması açısından en sağlıklı yaklaşımdır. Ayrıca:

  • Bankacılık kanalları üzerinden ödeme yapmak, resmi evrak kayıtlarını güçlendirir.
  • Konut kredisi kullanılıyorsa, bankanın ödediği kredi tutarı, tapudaki beyanla tutarlı olmalıdır.
  • Gayrimenkul avukatları aracılığıyla sözleşme hazırlığı yapmak, ileride oluşabilecek risklerin önüne geçmek açısından faydalıdır.

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek Sonuç

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek, kısa vadede harç ve vergi bakımından avantajlıymış gibi görünse de uzun vadede taraflar için çok yönlü dezavantaj doğurur. Eksik ödenen harç ve vergi tutarları, yetkili kurumların yapacağı inceleme sonucunda gecikme faizi ve %25 oranında ceza artırımıyla geri talep edilir. Satıcı, eksik beyan sebebiyle vergi ziyaı cezası riskiyle de karşılaşır. Alıcı ise sözleşmeden dönme veya ek ödeme taleplerinde resmi kayıtlardaki bedelden fazlasını ispatlayamadığı için hak kaybına uğrayabilir.

Ayrıca, hisseli tapularda ön alım hakkı olan paydaşlar, düşük beyan edilen bedelle payı alarak satıcıyı zarara uğratabilir. Bu nedenle, gerçek ve doğru değer üzerinden tapu beyanı yapılması, olası hukuki sorunları ve ağır cezaları bertaraf etmenin en güvenli yoludur. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak “Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek” konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek  Sık Sorulan Sorular

Tapuda Satış Bedelini Az Göstermek yasal mıdır?

Tapuda gerçek satış bedeli yerine daha düşük bir tutar beyan etmek yasal değildir ve vergi ziyaına neden olur. Bu nedenle cezai yaptırımlara tabidir.

Düşük beyan ne tür cezalara yol açar?

Tapu harcı eksik ödemesi ve %25 ceza ile gelir vergisi yönünden vergi ziyaı cezası söz konusu olur. Ayrıca gecikme faizi de tahakkuk ettirilir.

Pişmanlık başvurusu hangi koşullarda yapılabilir?

Resmî inceleme başlamamış olması şartıyla, eksik ya da hatalı beyan pişmanlıkla düzeltilip eksik vergi ve harç gecikme faiziyle 15 gün içinde ödenirse, ceza uygulanmaz.

Önalım hakkı (şufa) nasıl bir risk doğurur?

Hisseli tapularda diğer paydaşlar, tapuda düşük beyan edilen bedeli ödeyerek payı satın alma hakkına sahiptir. Böylece gerçekte daha yüksek değere sahip olan taşınmaz ucuz fiyata el değiştirebilir.

Düşük beyanı düzeltmek mümkün mü?

Evet. Vergi dairesine veya Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurup, düzeltme yapılabilir. Bu düzeltme işlemi sırasında eksik ödenen tutarlar gecikme faiziyle ödenerek ek ceza riski ortadan kaldırılabilir. Ancak bunun için henüz resmî incelemenin başlamamış olması gerekir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…