Sulh Hukuk Mahkemesi 

Türk yargı sisteminde özel hukuk uyuşmazlıklarını çözmekle görevli iki temel genel mahkemeden biri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak karşımıza çıkar. Asliye hukuk mahkemesi ile birlikte genel görevli mahkemeler arasında yer alır ve tek hâkimlidir. Adliyelerde kurulması zorunlu olan bu mahkeme, genellikle istisnai konuları düzenleyen ve özel kanunlarda açıkça hüküm altına alınmış dava türlerine bakar. Bu nedenle de gerek günlük hukuki uyuşmazlıkların çözümünde gerekse temel yargılama usulünün sağlanmasında büyük bir öneme sahiptir.

Sulh Hukuk Mahkemesinin Yeri ve Önemi

Sulh hukuk mahkemesinin görev alanı, çoğu zaman Asliye Hukuk Mahkemesi ile karşılaştırılarak değerlendirilir. Asliye hukuk mahkemesi, genel görevli temel mahkeme olarak kabul edilir. Buna karşın Sulh Hukuk Mahkemesi, görev bakımından bir istisna mahkemesidir. Kanun, açıkça Sulh Hukuk Mahkemesinin bakacağını düzenlemediği sürece uyuşmazlıklara asliye hukuk mahkemesi bakar. Öte yandan, belirli özel mahkemeler (asliye ticaret, iş, tüketici, aile, kadastro vb.) kanunda özel olarak görevlendirilmişlerse ilgili uyuşmazlıklar mutlaka o özel mahkemede görülür. Bu hiyerarşide Sulh Hukuk Mahkemesi, belirli uyuşmazlık türleri üzerinde önemli ve kendine özgü bir yetki kullanır.

Sulh Hukuk Mahkemesinin Görev Alanları 

Sulh Hukuk Mahkemesi, dava konusunun değeri veya tutarı ne olursa olsun, kanunda açıkça kendisine bırakılan çekişmesiz yargı işlerini ve bazı özel davaları görür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.4’e göre çekişmesiz yargı işleri genel olarak bu mahkemede yürütülür. Ayrıca arabuluculuk faaliyeti sonucunda hazırlanan anlaşma belgelerine icra edilebilirlik şerhi verilmesi veya arabuluculuk bürosunun yetkisine yapılan itirazlar da buradan karara bağlanır. Arabuluculuk büroları da Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetimi ve denetimi altında görev yapar.

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, kiralanan taşınmazların tahliyesi, kira alacak davaları, kat mülkiyetinden doğan davalar, ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davaları, taşınmaz ve taşınır mal üzerindeki zilyetlik davaları, miras hukuku çerçevesinde terekenin tespiti, mirasın reddi, terekenin borca batık olduğunun tespiti gibi ihtilaflar da Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girer. Kayyım ve vasi atanması, vasiyetnamenin açılması, çocuk mallarının korunması ve yine tek başına açılan zilyetlik davaları bu mahkemede görülür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, zilyetliğin tespiti davasının başka bir talep veya ayın hakkına ilişkin hususla birlikte açılması halinde görevin asliye hukuk mahkemesine geçmesidir.

Sulh Hukuk Mahkemesinde Görülen Davalar 

Sulh hukuk mahkemesinde görülmesi öngörülen davalar arasında kira sözleşmesine ilişkin anlaşmazlıklar öne çıkar. Kiralananın tahliyesi, kira bedelinin uyarlanması, kira sözleşmesinin iptali veya kira alacağı davaları bu kapsamda değerlendirilir. Kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da sıklıkla bu mahkemeye getirilir. Apartman veya site yönetimiyle ilgili aidat, ortak gider, kat maliklerinin hak ve yükümlülüklerine dair uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilir.

Miras hukuku çerçevesinde terekeden doğan miras ortaklığına temsilci atanması, terekenin tespiti, mirasın reddi ve terekenin borca batık olduğunun tespiti konuları da doğrudan burada ele alınır. Ayrıca kayyım veya vasi atanması gibi vesayet hukuku uygulamalarını ilgilendiren başvurularda, bu mahkeme karar verir. Tek başına açılan zilyetliğin korunması davalarında da yine Sulh Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilir. Bunun yanında Arabuluculuk sürecinde düzenlenen anlaşma belgelerine icra edilebilirlik şerhi verilmesi talepleri de sulh hukuk hâkimi tarafından değerlendirilir.

Görevsizlik Kararı ve Yargılama Usulü 

Görev konusu, davanın ilk aşamasında en önemli inceleme alanlarından biri olarak öne çıkar. Mahkeme, konuyla ilgili görevsizlik tespit ederse dosyayı görevli mahkemeye göndermez, sadece görevsizlik kararı vererek tarafların talebini bekler. Bu kararı alan taraflardan biri, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde aynı mahkemeye başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelidir. İki haftalık süre hak düşürücü niteliktedir ve bu süre içinde talep gelmezse mahkeme davanın açılmamış sayılmasına karar verir.

Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararına karşı 2 hafta içinde bölge adliye mahkemesine, yani istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf incelemesi sonucunda verilen kararlar, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına ilişkin konularda çoğunlukla kesindir.

İstinaf ve Temyiz 

Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna gitmek mümkündür. 2025 yılı için belirlenen parasal sınır 40.000 TL’dir. Yani dava konusunun miktarı veya değeri 40.000 TL’yi aştığında istinaf başvurusu yapılabilir. Aksi durumda verilen karar kesindir.

İstinaf aşamasından sonra temyiz hakkı ise genellikle sulh hukuk dosyaları için sınırlı tutulmuştur. Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri 544.000 TL’yi aşan alacak davalarında temyize gitmek mümkündür. 544.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda istinaf kararları kesin nitelik taşıyarak Yargıtay incelemesine gidilemez. Kat mülkiyeti davalarında taşınmazın aynına ilişkin hususlar bu kapsama dâhil edilebilir ancak HMK m.4’teki diğer davalarda istinaf aşamasında karar kesinleşir. İhtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz gibi ara kararların temyizi ise kural olarak söz konusu olmaz.

Sulh Hukuk Mahkemesi Sonuç 

Sulh Hukuk Mahkemesi, Türk yargı sisteminde özel hukuk uyuşmazlıklarının hızlı ve etkin çözümünü sağlayan önemli bir mahkemedir. Kira ilişkisinden doğan davalar, kat mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklar, miras hukuku çerçevesindeki belirli konular ve çekişmesiz yargı işleri, bu mahkemenin başlıca görev alanını oluşturur. Kanunun açıkça düzenlediği davalar dışında, özel bir hüküm yoksa uyuşmazlığın çözümü asliye hukuk mahkemesinin yetkisi dâhilindedir. Görevsizlik durumunda dosyanın gönderilmesi prosedürü ve yargılama usulü dikkatle takip edilmelidir. İstinaf ve temyiz sınırları, dava konusunun değerine göre belirlenir. Dava değeri belli parasal eşiklerin üzerinde ise istinaf ve bazen temyiz yoluna başvuru hakkı tanınır. Bütün bu unsurlar, Sulh Hukuk Mahkemesinin hukuki sistemdeki kritik rolünü ve önemini ortaya koyar. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak “Sulh Hukuk Mahkemesi” konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Sulh Hukuk Mahkemesi Sık Sorulan Sorular 

Sulh Hukuk Mahkemesi hangi davalara bakar?

Genellikle kira ilişkisi, kat mülkiyeti uyuşmazlıkları, çekişmesiz yargı işleri, zilyetliğin korunması, mirasla ilgili belirli davalar, kayyım ve vasi atanması gibi işlere bakar. Ayrıca arabuluculukta düzenlenen anlaşma belgelerine icra edilebilirlik şerhi de buradan alınır.

Sulh Hukuk Mahkemesi kararları istinafa tabi midir?

Dava konusunun değeri 40.000 TL’yi (2025 yılı için) aştığında istinaf başvurusu mümkündür. Aksi hâlde karar kesinleşir ve istinaf yolu kapalıdır.

Temyize gitmek ne zaman mümkündür?

Kira alacağı davalarında istinaf sonrası hükmedilen meblağ 544.000 TL’yi (2025 yılı için) aşıyorsa temyize gidilebilir. Bunun dışındaki sulh hukuk uyuşmazlıklarında istinaf incelemesi çoğunlukla kesin nitelik taşır.

Görevsizlik kararından sonra ne yapılmalıdır?

Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde karar veren mahkemeye başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmelidir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır.

Sulh Hukuk Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki temel fark nedir?

Asliye hukuk mahkemesi kanunda belirtilmeyen bütün özel hukuk uyuşmazlıklarında genel görevli mahkemedir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise sınırlı ve istisnai işlerde görevlendirilmiştir. Kanun, bu mahkemenin görevli olacağını açıkça düzenlemediğinde yetki asliye hukuk mahkemesine aittir.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

Çelik & Baştürk Hukuk Bürosu olarak, İstanbul avukat ve arabulucularından oluşan ekibimiz ile birlikte, İstanbul Boşanma Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak çalışma alanlarımız içerisinde tüm davalara bakmaktayız. Bilgi için hemen bize ulaşın.