Kiracı Evi Boyatmak Zorunda Mı Yargıtay Kararı

Kiracının, tahliye sürecinde evi boyamakla yükümlü olup olmadığı sorusu, Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay içtihatları ışığında sıkça gündeme gelmektedir. Özellikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316. ve 334. maddeleri ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05.12.2018 tarihli (2017/4599 E. ve 2018/12416 K.) kararı, bu konuda yol gösterici niteliktedir. Yargıtay kararında, kiracının sadece “kötü kullanım” sonucu meydana gelen hasarlardan sorumlu tutulabileceği, normal kullanımdan kaynaklanan eskime ve yıpranmalar için kiracının boyama yükümlülüğü bulunmadığı açıkça vurgulanmaktadır.

Aynı kararda, “Boya ve badana masraflarının depozitodan kesileceğine” dair kira sözleşmelerindeki hükümlerin, kiracının olağan kullanım haklarını kısıtladığı ölçüde geçersiz sayılabileceğine dikkat çekilmektedir. Buna göre, kiracının evi tam bir özenle kullandığı ve duvarlardaki boya solmasının doğal eskimeden ibaret olduğu durumlarda kiracı, ev sahibinin boya talebinden sorumlu değildir. Ancak eğer duvarlarda ciddi lekeler, deformasyon veya kasıtlı hasar varsa, kötü kullanım kapsamında değerlendirilerek kiracıdan bu zararın tazmini istenebilir.

Kiracının Evi Boyama Yükümlülüğü

Türk Borçlar Kanunu’nun 334. maddesi, kiracının kiralananı “teslim aldığı durum” ile iade etmekle yükümlü olduğunu düzenler. Bu ifade, çoğunlukla “boyalı alınan ev, boyalı teslim edilir” şeklinde algılansa da kanun, olağan kullanım sonucu meydana gelen aşınma ve bozulmalardan kiracının sorumlu olmadığını belirtir. Böylece basit boya solmaları veya yüzeysel yıpranma sebebiyle kiracıya ek maliyet yüklenemez.

Buna karşılık, kiracı “hor kullanım” veya “sözleşmeye aykırı” bir davranışla ek hasara neden olmuşsa, bu hasarı gidermek kiracının yükümlülüğüdür. Örneğin, duvarda kalıcı lekeler, derin çizikler veya çivi delikleriyle oluşturulmuş yapısal hasarlar varsa, ev sahibi bu zararların giderilmesini veya masraflarının karşılanmasını talep edebilir. Bu noktada kiracının sorumluluğu, tamamen kullanım tarzına ve hasarın niteliğine bağlı olarak şekillenir.

Kiracı Çıkarken Boya Yaptırmak Zorunda Mı?

Kiraya verenle kiracı arasında sıklıkla gündeme gelen sorulardan biri de kiracının “çıkarken” evi boyayıp boyamayacağıdır. Yasal mevzuat ve Yargıtay kararları incelendiğinde, kiracının boyama zorunluluğundan söz edebilmek için duvarlarda olağan kullanımın ötesinde bir zarar tespiti yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Kanunun “olağan kullanımdan” doğan yıpranmaları kiracının sorumluluğu dışında bırakması, bu konuda temel ölçütü oluşturmaktadır.

Örneğin, birkaç yıllık kullanım sonucunda boyanın solması veya hafif çiziklerin oluşması normal kabul edilmektedir. Kiracının, evi sözleşmeye uygun ve özenli kullanmasına rağmen bu tarz bir yıpranma oluşması durumunda, herhangi bir boya masrafının kiracıdan talep edilmesi hukuka uygun değildir. Yargıtay da söz konusu kararlarında, bu tür “düşük seviyeli” yıpranmaların olağan kullanım kategorisinde sayılacağını açıkça belirtir.

Çıkan Kiracı Evi Boyatmak Zorunda Mı?

Çıkan kiracının boyama yükümlülüğü, sıklıkla kira sözleşmesi maddelerinde de yer alır. Ancak sözleşmede yazan her hüküm, kanuna aykırı hükümler içeriyorsa geçerli kabul edilmez. Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi gereğince kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmalıdır. Kanun, bu özeni göstermesine rağmen oluşan olağan yıpranmalardan sorumlu tutulamayacağını da açıkça ifade eder.

Bu noktada Yargıtay’ın özellikle vurguladığı husus, depozito iadesine ilişkin uyuşmazlıklarda da geçerlidir. Ev sahibi, depozitodan boya masrafı kesebilmek için mutlaka “kötü kullanım” veya “anormal yıpranma” iddiasını kanıtlamalıdır. Aksi takdirde, kiracıdan bu tutarı talep etmek hukuka aykırı bulunur ve depozitonun da eksiksiz iade edilmesi gerekir.

Kiracı Evden Çıkınca Evi Boyatmak Zorunda Mı?

Kiracının tahliye sırasında evi boyatması gerektiği düşüncesi, çoğunlukla “Kiralananı aldığı gibi iade etme” yükümlülüğünün yanlış yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Evi teslim alırken boyalı olan duvarların, bir süre sonra doğal olarak solması veya hafif yıpranması kaçınılmazdır. Kanun, bu durumun kiracı bakımından ekstra bir yükümlülük oluşturmayacağını belirtir.

Bununla birlikte, kiracı olağan kullanım sınırlarını aşan bir hasar yaratmışsa, bu durumda sorumluluk doğmaktadır. Örneğin, çocukların duvarlara kalıcı hasar vermesi, dekorasyon amacıyla büyük boyutlu delikler açılması veya farklı renklere boyanıp o şekilde bırakılması gibi haller “olağan eskime” kapsamında değerlendirilmez. Bu tür durumlarda, kiracı evi ilk aldığı hâle döndürmekle yükümlüdür.

Kiracı Evi Boyalı Teslim Etmek Zorunda Mı?

Evin boyalı bir şekilde iade edilmesi, kanundaki “aldığı gibi geri verme” ifadesinin kapsamına girmektedir. Ancak bu ifade mutlak bir boyama zorunluluğu yaratmaz. Kiracı, ev sahibine boyası hâlâ kullanılabilir durumda olan ve sadece olağan kullanım nedeniyle solmuş duvarlar ile dönüyorsa, ekstra bir boyama işlemi yapmakla yükümlü tutulamaz.

Eğer kiralanan dairede kiracının kullanımı süresince olağanüstü tahribat gerçekleşmemişse, yani duvarlarda profesyonel bir müdahale gerektirecek düzeyde hasar yoksa, kiracının konutu boyalı teslim etme şartının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Bu durum, hem kanun maddelerinde hem de ilgili Yargıtay kararlarında açıkça belirtilmiş, kiracı lehine koruyucu hükümler geliştirilmiştir.

Kiracı Boyalı Aldığı Evi Boyayarak Teslim Etmek Zorunda Mıdır?

Kiracı, daireyi başlangıçta boyalı olarak teslim almış olsa da kanun, olağan kullanımdan doğan doğal yıpranmanın sorumluluğunu kiracıya yüklemez. Bu kapsamda, yalnızca duvar boyasının rengi solarak kullanılamaz hâle gelmişse veya çok ufak tefek çiziklerden oluşan bir yüzey aşınması söz konusuysa, kiracının boya masrafını karşılaması gerekmeyebilir.

Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekir ki, “boyalı” alınan evde duvarların her yerinde büyük lekeler, çizikler, sıva dökülmeleri veya kalıcı hasarlar varsa, kiracının bu hasarları gidermesi kanunen mümkündür. Sözleşmede yer alan “boyalı iade” hükmü, olağan kullanım dışındaki zararlar söz konusu olduğunda devreye girer ve kiracı, bu zararı telafi etmekle yükümlü olabilir.

Kiracı Çıktığı Evi Boyatmak Zorunda Mı?

Kiracının evden çıkma aşamasında “boyatma yükümlülüğü” sıklıkla kafa karıştırır. Burada kilit nokta, evde oluşan hasarların niteliğidir. Ufak tefek renk solmaları ve yüzeysel çizikler için boyama zorunluluğu söz konusu olmazken, ciddi anlamda duvarın bütünlüğünü bozan izler, kalıcı lekeler veya delinmeler mevcutsa kiracıya bu zararları karşılama görevi düşebilir.

Depozito uygulaması da bu noktada devreye girer. Ev sahibi, yaşanan olağandışı hasarlar için depozitodan kesinti yapabilse de bunu mutlaka belgelendirmek ve gerekçelendirmek zorundadır. Yargıtay, bu konuda net bir yaklaşım benimseyerek kiracıya haksız yük getirilmemesi gerektiğini vurgular.

Ev Sahibi Kiracıdan Boya Parası İsteyebilir Mi?

Ev sahibinin kiracıdan boya parası talep edebilmesi için söz konusu masrafın “olağan kullanım” dışında kalan bir zarardan kaynaklandığını ispat etmesi gerekir. Örneğin, sadece zamana bağlı solma veya ufak çiziklerden oluşan yüzeysel eskime, ev sahibinin talep edebileceği bir boya masrafı kalemi değildir.

Buna karşın, duvarlarda sigara kaynaklı sararma, keskin ve kalıcı lekeler ya da sözleşme dışı tadilatlar sebebiyle oluşan ciddi bozulmalar varsa, ev sahibi bu hasarı onarmak için boya parası talep edebilir. Yine de bu talebin haklılığının, varsa fotoğraflar veya ekspertiz raporu gibi somut verilerle desteklenmesi önem taşır.

Boyalı Alınan Ev Boyalı Mı Teslim Edilir?

Boyalı olarak alınan bir evin, yine boyalı bir şekilde teslim edileceği düşüncesi, toplumsal bir alışkanlık olarak süregelmiştir. Oysa yasal düzenlemeler, bu yaklaşımın mutlak bir kural olmadığını ortaya koyar. TBK madde 334’e göre kiracı, yalnızca sözleşme dışı ve kötü kullanımdan kaynaklanan zararları onarmakla yükümlüdür.

Eğer duvarların boyası, kullanıma bağlı olarak sadece solmuş ya da hafif yıpranmış ise kiracının boyama masrafını üstlenmesi söz konusu olmayacaktır. Burada önemli olan nokta, “kullanılabilir durumda” bir boya tabakasının var olup olmadığı ve kiralananın tadilat gerektirecek derecede kötü kullanıma maruz kalıp kalmadığıdır.

Kiracı Ev Boyatmak Zorunda Mı?

Kiracıların en çok sorduğu sorulardan biri, konutun doğrudan boyatılıp boyatılmayacağıdır. Borçlar Kanunu, kiracının temelde “özenli kullanım” borcuna sahip olduğunu vurgular. Bu, kiracının evi hor kullanmaması, duvarları aşırı derecede yıpratmaması ve olağanüstü hasarlara sebep olmaması anlamına gelir.

Özenli kullanım gösteren bir kiracının duvarlar üzerinde yol açtığı olağan aşınmadan dolayı ev boyamak zorunda kalması beklenmez. Aksine, olağan yıpranma ve eskime durumlarında kiracı bir masraf yapmak zorunda değildir. Ancak olağan dışı tahribat (derin çizikler, sıva kaybı, kalıcı lekeler vb.) varsa, kiracının bu zararı gidermesi veya masrafını karşılaması gerekebilir.

Kiracı Boya Badana Yaptırmak Zorunda Mı?

Boya ve badana masrafları, kiracı ile ev sahibi arasında en çok tartışma yaratan konuların başında gelir. Kira sözleşmelerinde zaman zaman “Kiracı, çıkarken boyatma bedelini karşılayacaktır” şeklinde maddeler yazılmış olsa da kanun bu tür hükümleri, olağan kullanım sonucu oluşan eskimeler açısından geçersiz saymaktadır.

Badana veya kapsamlı boya işlemleri, ancak kiracının kullanım süresinde anormal bir yıpranmaya sebep olmuşsa gündeme gelebilir. Bu noktada tespit edilen hasarın boyutu, sorumlu tarafı netleştirecektir. Kiracı, kendi kullanımından kaynaklanan hasarı gidermek zorundayken; normal kullanım sonucu doğan doğal yıpranmaların masrafı ev sahibine aittir.

Kiracı Evden Çıkarken Boyatmak Zorunda Mı?

Kiracının evden çıkarken boyatma yükümlülüğü, çoğu zaman kira sözleşmesindeki “aldığı gibi teslim etme” maddesine dayanılarak ileri sürülür. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun emredici hükümleri, bu ibarenin yalnızca olağan kullanım dışı hasarlar için geçerli olabileceğini belirtir. Kiracı, sadece kendisine isnat edilebilecek ve normal yıpranma sınırlarının dışında kalan zararlardan sorumludur.

Örneğin, kiracının evde yaptığı dekoratif değişiklikler veya tadilatlar sonucu duvarlarda oluşan aşınma ve delikler kötü kullanıma girebilir. Buna karşın, sadece zamanla oluşan renk solması ve hafif lekeler, olağan kabul edilir ve kiracıyı boyamaya zorlamaz.

Kiracı Evden Çıkarken Boya Yaptırmak Zorunda Mı?

Evden çıkarken yapılan boya işlemleri, genellikle yeni kiracıların veya ev sahiplerinin talebi doğrultusunda gerçekleşmektedir. Ancak hukuken kiracının bu masrafa katlanması için temel koşul, kötü veya olağanüstü kullanım neticesinde oluşmuş bir zararın varlığıdır. Başka bir deyişle, kiracının kusuru olmayan durumlarda boya zorunluluğu da yoktur.

Yargıtay’ın bu konudaki kararları, kiracının haklarını koruyucu nitelikte olup, sırf sözleşmede yer alıyor diye “boyalı teslim zorunluluğu” oluşturulamayacağını ortaya koyar. Tüm bu düzenlemeler, kiracının normal kullanım çerçevesinde sorumluluk altına girmemesini sağlar.

Evi Boyamadan Çıkan Kiracı

Uygulamada kimi zaman kiracı, evden çıkarken boya yapmaksızın tahliyede bulunur. Bu durumda ev sahibi, dairede büyük bir hasar veya hor kullanım izleri görmediği takdirde yasal yollara başvuramaz. Çünkü yasal düzenlemeler, “olağan kullanım” kaynaklı boyanın solmuş olmasını kiracının sorumluluğuna bağlamaz.

Ev sahibi, ancak ciddi hasar veya kiracının kullanım hatalarından doğan ek masraflar varsa, bunu depozitodan karşılamaya çalışabilir ya da yargı yoluyla talep edebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, söz konusu hasarın gerçekten “kötü kullanım” kaynaklı olduğunun ispatlanmasıdır.

Boyalı Ev Boyalı Mı Teslim Edilir?

Kiracı Çıkarken Evi Boyatmak Zorunda Mı? Halk arasında sık rastlanan anlayış, “Boyalı ev, boyalı teslim edilir” şeklindedir. Oysa kanun, bu kuralı “mutlak” bir zorunluluk olarak benimsemez. Kiracının olağan kullanımını aşmayan tüm yıpranmalar, onarım gerektiren bir boyutta görülmediği sürece kiracının maddi bir sorumluluğunu doğurmaz.

Bu noktada, “boyalı ev” ile kiracıya sunulan konutun başlangıç koşullarında büyük dekorasyon değişiklikleri bulunup bulunmadığı da önem taşır. Eğer kiracı, sözleşmeye aykırı bir müdahalede bulunup örneğin duvarların rengini aşırı koyu veya silinmesi çok zor bir boyayla değiştirir ve geri düzeltmezse, artık kiracının hasarı giderme yükümlülüğü doğabilir.

Kiradan Çıkarken Ev Boyanır Mı?

Kiracı Çıkarken Evi Boyatmak Zorunda Mı? Kiralık konuttan çıkarken evin boyanıp boyanmayacağı sorusu, aslında mevcut hasarın niteliğiyle ilişkilidir. Eğer kiracı, normal koşullarda ve özenle oturmuşsa, boyanın sadece zamana karşı solmuş veya hafif çizikler oluşmuş olması kiracının sorumluluk alanına girmez. Bu durumda çoğunlukla kiracı, ekstra bir boyama işlemi yapmadan tahliye işlemini gerçekleştirebilir.

Yargıtay’ın çeşitli kararları, bu hususta kiracıyı koruyan bir yaklaşım benimsediği için, salt sözleşmede yer alıyor diye “ev boyanmadan çıkılamaz” kuralı geçerli sayılmaz. Dolayısıyla kiradan çıkarken evin boyanması, ancak anormal kullanım ve önemli düzeydeki hasarların varlığıyla söz konusu olabilir.

Kiracı Evden Çıkarken Boya Yapmak Zorunda Mı?

Kiracı Çıkarken Evi Boyatmak Zorunda Mı? Kiracının tahliye sürecinde boya yapmak zorunda olup olmadığı, depozito uygulamaları açısından da büyük önem taşır. Pek çok ev sahibi, tahliye anında depozitoyu iade etmemek için “boya masrafını” gerekçe gösterir. Ancak bu iddianın geçerli olabilmesi için kiracının kusurlu kullanımına dair somut verilerin olması gerekir.

Somut veri bulunmadığı ve sadece sıradan eskime tespit edildiği hâllerde, ev sahibinin boya masrafını depozitodan kesmesi veya kiracıdan talep etmesi haksız bir uygulamadır. Kiracı, bu durumda hukuki yollara başvurarak söz konusu kesintinin iadesini talep edebilir. Yargıtay da benzer uyuşmazlıklarda, ev sahibi aleyhine kararlar vermekte ve kiracıyı korumaktadır.

Kiracılar Evi Boyatmak Zorunda Mı?

Sonuç olarak, kiracıların evi boyatma yükümlülüğü konusunda kesin bir kural bulunmamaktadır. Buradaki temel ayrım, “kötü kullanım” ile “olağan kullanım” arasındaki sınırda yatar. Olağan kullanım kapsamında sayılabilecek, duvarlardaki hafif solma veya yüzeysel deformasyonlar, kanun gereği kiracıya herhangi bir yükümlülük getirmez.

Buna karşın, duvarlardaki hasarın “hor kullanım” sonucu oluştuğu sabit görülürse, kiracı bu hasarı onarmak veya badana masrafını karşılamak zorundadır. Kiracılar, bu tür durumlarla karşılaşmamak adına evi kullanım süresi boyunca özenli davranmalı ve büyük çaplı değişiklikler yapacaklarsa mutlaka kiraya verenin rızasını almalıdır. Böylece hem taraflar arasındaki uyuşmazlıklar en aza iner hem de yasa hükümlerine uygun bir tahliye süreci yaşanır.