Evlilik dışı bir ilişki yaşamak vicdani veya ahlaki sorumluluğa neden olabilir; ancak Türk Ceza Kanunu açısından evliyken aldatmanın doğrudan bir cezası yoktur. Zina, 1926 tarihli TCK’dan başlayarak uzun süre suç kabul edilmişse de, 1996 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla ceza statüsü ortadan kalkmıştır. 2005’te yürürlüğe giren güncel TCK’da zina ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Sonuç olarak, evliyken başka biriyle cinsel ilişkiye girmek suç sayılmaz, dolayısıyla hapis veya para cezası gibi cezai yaptırımı yoktur.
Zina Suçunun Tarihçesi
1926 tarihli eski TCK’da zina suç olarak düzenlenmişken, 1996 yılında Anayasa Mahkemesi, bu düzenlemeyi Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiştir. İptalden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’da zina maddesi yer almamıştır. Yani artık evliler arasında zina eylemi, ceza hukuku bakımından hükmî bir suç teşkil etmez. Bu nedenle evliyken aldatmanın ceza mahkemesinde karşılığı bulunmamaktadır.
Yargıtay ve Ceza Hukuku
Yargıtay kararları da aldatmayı cezai suç kapsamında değerlendirmez. Birçok Yargıtay kararı, zina olayını ancak medenî hukukun bir konusu olarak ele almış, ceza mahkemelerinin görevine girmeyeceğini vurgulamıştır. Zina suç sayılmadığı için failden kamu adına ceza istenmesi söz konusu olamaz. Öte yandan, Yargıtay aile hukuku daireleri, zina nedeniyle boşanma davası esnasında maddi-manevi tazminat gibi medenî yaptırımlara yönelik kararlar verirken, ceza hukuku bağlamında herhangi bir ceza kararı vermemektedir.
Medeni Hukuktaki Yaptırımlar
Ceza hukuku düzenlemesi olmamasına rağmen, zina eyleminin medeni hukukta ağır sonuçları bulunmaktadır:
- Boşanma Hükümleri: Zina evliliği bozan mutlak bir sebeptir. İcra edilmişse boşanma kararı çıkabilir (TMK m.161). Zina yapan eş tam kusurlu sayılır.
- Tazminat ve Nafaka: Kusurlu eş, aldatılan tarafa maddi ve manevi tazminat ödemek zorundadır (TMK m.174/BK58). Ayrıca aldatılan eş lehine yoksulluk nafakası bağlanabilir, aldatana ise nafaka hakkı tanınmaz.
- Mal Paylaşımındaki Azalma: Zina nedeniyle boşanmada, kusurlu eşin mal rejimindeki payı azaltılabilir (TMK m.236/2). Yargıtay uygulamalarında zina yapan eşin katılma alacağı oranı önemli ölçüde eksiltilebilmektedir.
- Özel Çocuk Hakları vs: Genel kural, zina edenin velayet hakkı üzerinde doğrudan bir sınırlama yoktur.
Evliyken Aldatmanın Cezası Anayasa Mahkemesi Kararı
Önemli tarihî bir karar, Anayasa Mahkemesi’nin 23.09.1996 tarihli E.1996/15 K.1996/34 sayılı içtihadıdır. Bu kararla eski TCK’nın zinayı düzenleyen maddesi iptal edilmiştir. Kararda temel gerekçe, zina maddesinin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, çünkü sadece kadına yönelik bir düzenleme taşıdığı yönündeydi. Bu iptalin ardından Türk Ceza Kanunu’nda zina suçuna yer verilmemiştir. Dolayısıyla “evliyken zina yapan kişiye ceza verilip verilemeyeceği” sorusu hukuken tamamıyla kapanmıştır.
Evliyken Aldatmanın Cezası Sonuç
Özetle, evlilik birliği devam ederken aldatmanın cezai bir yaptırımı yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin 1996 kararıyla zina, Türk Ceza Kanunu kapsamından çıkarılmıştır. Bu sebeple, zina nedeniyle hapis cezası veya idari para cezası söz konusu değildir. Aldatma eylemine ilişkin yaptırımlar medenî hukuk aracılığıyla devreye girer: boşanma, tazminat, nafaka ve mal rejimi hükümleri uygulanır. Kısacası evliyken aldatma, cezalandırılacak bir suç değil; sorumluluğu kişilik hakları ve aile hukuku boyutunda telafi edilen bir fiildir. Evlilik birliği içinde aldatmaya maruz kalan bireyler, haklarını en doğru şekilde koruyabilmek için deneyimli bir İstanbul boşanma avukatı desteği almalıdır. Aldatma nedeniyle boşanma süreci ve tazminat talepleri konusunda profesyonel rehberlik almak isteyenler için İstanbul boşanma avukatı ile çalışmak büyük avantaj sağlayacaktır.
Evliyken Aldatmanın Cezası Sık Sorulan Sorular
Evliyken aldatmanın cezası kanununda var mı?
Hayır. Anayasa Mahkemesi’nin 1996’daki kararı ile eski Ceza Kanunu’ndaki zina maddesi iptal edilmiş, 2005 TCK’da zina suç olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla evliyken aldatmanın cezai bir yaptırımı bulunmamaktadır.
Aldatma için savcılığa suç duyurusunda bulunabilir miyim?
Hayır. Kişiler arasındaki aldatma bir suç değil, medeni bir durumdur. Aldatma nedeniyle açılabilecek tek dava, aldatılan tarafın ötekine karşı boşanma veya tazminat davasıdır.
Zina yüzünden hapis cezası öngören bir yasa var mı?
Gerek eski gerek yeni TCK’da zina için hapis cezası yoktur. Aile mahkemesinde de cezai soruşturma yapılamaz. Zina, yalnızca boşanma sebebi ve tazminat nedeni kabul edilir.