Evlilik Yoluyla Vatandaşlık Nasıl Kazanılır?
Bir Türk vatandaşıyla evlilik, yabancı uyruklu kişilere Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak imkânı tanıyan yollardan biridir. Ancak yaygın inanışın aksine, Türk vatandaşı ile evlenmek otomatik olarak vatandaşlık sağlamaz. Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesine göre, bir Türk vatandaşı ile en az üç yıl resmi evli olarak birlikte yaşayan yabancılar, vatandaşlık başvurusu yapma hakkına sahip olurlar. Bu, yetkili makam kararıyla sonradan kazanılan vatandaşlık türlerinden biri olup idarenin takdirine tabidir. Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak, istisnai değil, kanunda özel olarak düzenlenmiş bir yoldur; ancak uygulamada idare geniş bir değerlendirme yapar. Yani şartlar oluşsa bile, yabancı otomatik vatandaş olmaz, başvuruda bulunur ve uygun görülürse vatandaşlığa alınır.
Başlıca şartlar şöyle özetlenebilir: Yabancı, bir Türk vatandaşı ile en az 3 yıldır evli olmalı ve evliliği halen devam ediyor olmalıdır. Evlilik birliğinin gerçek bir aile hayatı içinde sürmesi, yani eşlerin birlikte yaşaması, aile birlikteliğini kurmuş olmaları aranır. Ayrıca yabancı eşin milli güvenlik ve kamu düzeni açısından engel teşkil edecek bir hali bulunmamalıdır (bu her vatandaşlık başvurusunda aranan genel şarttır). Kanun, bu şartların sağlanmasının dahi otomatik hak vermediğini ifade eder ve idarenin takdirini vurgular.
Uygulamada, 3 yıllık evlilik süresi dolduktan sonra yabancı eş, vatandaşlık için İçişleri Bakanlığı’na (Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü) başvuruda bulunabilir. Başvuru yapıldığı sırada evlilik halen devam ediyor olmalıdır (resmi olarak boşanma gerçekleşmişse başvuru yapılamaz; ancak başvuru yapıldıktan sonra karar beklenirken eşin vefatı durumunda özel bir düzenleme vardır, aşağıda değineceğiz). Başvuru sonrasında bir dizi inceleme gerçekleşir: Eşlerin birlikte yaşayıp yaşamadığı, evliliğin sahte olup olmadığı, aile bütünlüğünün varlığı gibi hususlar illerde oluşturulan komisyonlar tarafından araştırılır. Mahallinde polis tarafından veya nüfus görevlilerince ziyaretler yapılabilir, komşu ve çevre soruşturmaları gerçekleştirilebilir. Amaç, evliliğin formalite olmadığına ve gerçekten aile kurma gayesiyle devam ettiğine emin olmaktır. Bu inceleme sonucunda hazırlanan raporlarda olumlu kanaat oluşursa, başvuru işleme alınır ve genel güvenlik soruşturması safhasına geçilir.
Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak Şartları
Türk Vatandaşlığı Kanunu m.16 ve uygulama yönetmeliğinde evlilik yoluyla vatandaşlık için öngörülen şartlar şu şekilde sıralanabilir:
- En Az Üç Yıllık Evlilik ve Evliliğin Devamı: Başvuracak yabancı, bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldır evli olmalı ve evliliği başvuru anında da devam ediyor olmalıdır. Üç yılın hesabında, nikah tarihinden itibaren başvuru tarihine kadar geçen süre dikkate alınır. Eğer tam üç yıl dolmamışsa başvuru reddedilir. Üç yıl dolmuş fakat eşlerden biri vefat etmişse, yönetmelik gereği başvuru reddedilmeyebilir; bu durumda idare evliliğin gerçek olduğu ve ölümün iyi niyetli tarafın kusuru olmadığı kanaatindeyse istisnai olarak vatandaşlığı verebilir (uygulamada eşin vefatı halinde, üç yıl dolmasa bile eğer evlilik sahici ise vatandaşlık mümkün olabilmektedir). Nitekim hukukî düzenlemelere göre, başvuru yapıldıktan sonra Türk eşin ölümü, işlemi durdurmamaktadır.
- Aile Birliği İçinde Yaşama: Yabancı eşin, Türk vatandaşı eşiyle aile birliği içinde fiilen birlikte yaşaması gerekir. İdare, evlilik birliğinin sürdüğünü; eşlerin birlikte yaşadığını veya bu niyette olduğunu araştırır. Eğer eşler uzun süredir ayrı yaşıyorsa (örneğin farklı ülkelerde veya ev içi şiddet vb. nedenle fiilen ayrılar), bu durum olumsuz etki yapabilir. Ancak iş veya benzeri sebeplerle geçici ayrı kalmalar genellikle tolere edilir. Önemli olan, evliliğin formalite olmadığını kanıtlayacak derecede aile yaşantısının bulunmasıdır. Bu kapsamda ortak çocuk sahibi olmak, güçlü bir olumlu faktör sayılır. Örneğin, eşlerin evliliğinden çocuk doğmuşsa, bu evliliğin gerçek bir beraberlik olduğu kabulüne yardımcı olur. Yargı kararlarında da, eşlerin birlikte yaşadığı, komşularıyla iyi ilişkileri olduğu, Türk örf ve adetlerine göre bir aile kurdukları tespit edilmişse, idarenin vatandaşlık başvurusunu keyfi olarak reddedemeyeceği belirtilmiştir.
- Evlilik Amacının Vatandaşlık Olmaması: Kanun, açıkça söylemese de, aranan şartlardan biri de evliliğin sadece vatandaşlık almak amacıyla yapılmamış olmasıdır. Eğer idare, evliliğin bir menfaat evliliği (sahte evlilik) olduğuna kanaat getirirse başvuruyu reddeder. Bu tür durumlar genellikle sahte nikah tespit komisyonları veya emniyet birimlerince ortaya çıkarılır. Mesela, evlendikten kısa süre sonra çiftin hiç birlikte yaşamadığı, adres beyanlarının sahte olduğu veya para karşılığı evlilik yapıldığı tespit edilirse, vatandaşlık verilmez; varsa süreç iptal edilir. Hatta böyle durumlar suç teşkil edebilir.
- Genel Güvenlik ve Kamu Düzeni Şartı: Yabancı eş, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir durumda olmamalıdır. Bu, vatandaşlıkla ilgili tüm maddelerde bulunan genel bir koşuldur. Örneğin, yabancı eşin ağır sabıka kayıtları, terör örgütü bağlantısı vb. varsa, evli olsa da vatandaşlık alamaz. Bu durum, evlilik yoluyla vatandaşlıkta da geçerlidir. İdare, güvenlik soruşturması neticesinde olumsuz bilgi edindiğinde, evlilik şartı sağlansa bile başvuruyu reddedebilir. Danıştay 10. Dairesi, 2024 tarihli bir kararında, güvenlik soruşturmasında olumsuz bir bulgu olmamasına rağmen dahi idarenin takdir yetkisiyle başvuruyu reddedebileceğine hükmetmiştir. Bu, idarenin çok geniş bir güvenlik yorum alanı olduğunu gösterir. Fakat eğer olumsuz bir durum hiç yoksa, keyfi ret kararı mahkemede iptal edilebilir.
- Türkçeyi Yeterince Bilme Şartı (Genel Yolla Aranan ama Evlilikte Durum): Kanunda evlilik yoluyla vatandaşlık için “yeteri kadar Türkçe bilmek” gibi bir şart açıkça yoktur (bu şart genel 5 yıllık ikamet yoluyla vatandaşlıkta aranır). Ancak uygulamada, mülakat sırasında yabancı eşin Türkçe konuşup konuşamadığına da bakılır. Tamamen dil bilmemesi mutlak engel değilse de, birlikte yaşamın doğal sonucu olarak biraz Türkçe öğrenmiş olması beklenir. Mülakat komisyonu bunu not eder. Özellikle Türkiye’de ikamet ediyorsa ve Türk ailesiyle yaşıyorsa, hiç Türkçe bilmemek kuşkuyla karşılanabilir (“acaba birlikte yaşamıyorlar mı” sorusunu doğurabilir). Bu nedenle, evlilik yoluyla başvuran yabancıların en azından günlük Türkçe iletişim kurabilmeleri başvurunun başarısını kolaylaştırır.
Yukarıdaki şartlar sağlandığında yabancı eş, gerekli belgelerle birlikte İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’ne başvurusunu yapar. Başvuru belgeleri arasında yabancının pasaportu, doğum belgesi, medeni hal belgesi (bekârlık belgesi veya önceki evliliklerine dair bilgiler), Türk eşin kimlik fotokopisi, evlilik cüzdanı, birlikte yaşadıklarına dair adres belgesi, fotoğraflar vb. bulunur. Ayrıca başvuru formunda aile hayatına dair sorular yer alır.
Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak İnceleme ve Karar Süreci
Başvuru yapıldıktan sonra süreç şu şekilde işler:
- İl İdaresi İncelemesi: Başvurunun yapıldığı ilin valiliği bünyesinde, İl Göç İdaresi ve Nüfus Müdürlüklerinin koordinasyonuyla bir araştırma yapılır. Evlilik soruşturması kapsamında mülakatlar düzenlenir. Mülakatta genellikle eşlere birbirlerinin kişisel bilgileri, evliliklerine dair ayrıntılar sorulur (eşin doğum günü, aile fertlerinin isimleri, günlük alışkanlıklar gibi) — bu, evliliğin gerçek mi sahte mi olduğunu anlamaya yöneliktir. Komisyon, eşleri birlikte ve ayrı ayrı görüşebilir. Ayrıca polis memurları, çiftin birlikte yaşadığı adrese haberli veya habersiz ziyaret gerçekleştirip komşu ve mahalle muhtarı gibi kişilerden bilgi toplayabilir. Örneğin, bir Yargı kararında, güvenlik birimlerince yapılan araştırmada çiftin bir arada oturduğu, komşularıyla iyi ilişkileri olduğu, Türk örf ve adetlerine uygun yaşadıkları tespit edilmesine rağmen vatandaşlık talebinin reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bu da göstermektedir ki bu tür raporlar vatandaşlık kararında belirleyici oluyor.
- İdarenin Takdiri ve Güvenlik Soruşturması: Evliliğin gerçek olduğuna kanaat getirilirse dosya İçişleri Bakanlığı’na (NVİGM) gönderilir. Burada yabancı eş hakkında genel güvenlik soruşturması yapılır. Emniyet, MİT gibi kurumlardan gelen bilgiler değerlendirilir. Eğer herhangi bir güvenlik riski yoksa, idare genellikle olumlu karar aşamasına geçer. Ancak bazen, hiçbir somut olumsuz tespit olmadığı halde dahi idare “geniş takdir yetkisini” kullanarak başvuruyu reddedebilir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2023 tarihli kararında, vatandaşlığa alınmanın egemenlik hakkı kapsamında olduğunu, devletin istemi kabul edip etmeme konusunda geniş takdir yetkisi bulunduğunu belirtmiştir. Bu, bazı durumlarda idarenin gerekçe göstermeden de ret verebildiğini (özellikle eski yıllarda bir dönem bu tür keyfi retler olmuştur) göstermektedir. Ancak son yıllarda şeffaflık arttığı için, genellikle ret kararları bir nedene dayandırılır (örneğin “evlilik birliğinin fiilen mevcut olmadığı kanaati” veya “güvenlik sebebi” gibi).
- Karar Aşaması: Yapılan tüm incelemelerin sonucunda, şartları taşıdığı ve evliliğinin gerçek olduğu tespit edilen yabancının Türk vatandaşlığını kazanmasına İçişleri Bakanlığı karar verir (bu, yetkili makam kararıdır). Yani diğer istisnai yollardan farklı olarak Cumhurbaşkanı onayı gerekmez; evlilik yoluyla vatandaşlık, kanunun açık hükmüyle İçişleri Bakanlığı kararıyla olur. Bakanlık uygun gördüğünde, vatandaşlık kararı alınır ve yabancı eş vatandaş yapılır. Karar, kişiye tebliğ edilir ve Nüfus Müdürlüğü’nde yeni kimlik çıkarılır. Ret kararı verilirse, gerekçesiyle birlikte başvuru sahibine bildirilir.
Başvurunun Reddedilmesi ve İtiraz
Bazı durumlarda, yabancı eşin başvurusu reddedilebilir. Yaygın ret sebepleri şunlardır:
- Evliliğin üç yılını doldurmamış olması veya başvuru anında evliliğin sona ermiş olması (boşanma gerçekleşmiş olması).
- Evliliğin sahte olduğuna dair bulgular (birlikte yaşamama, para karşılığı anlaşmalı evlilik vb.).
- Yabancı eşin milli güvenlik veya kamu düzeni açısından riskli görülmesi (sabıkalı olması gibi).
- Eşlerin başvuru sürecindeki mülakatta çelişkili yanıtlar vermesi, birbirini tanımadığının ortaya çıkması gibi durumlar.
Ret kararı alındığında, yabancı isterse bu karara karşı idari yargıda iptal davası açabilir. Evlilik yoluyla vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin işlemler, idari dava konusu yapılabilmektedir. Yetkili mahkeme, başvurunun yapıldığı yerdeki İdare Mahkemesi’dir. Yabancı eş, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açabilir. Mahkeme, idarenin ret gerekçesini ve dosyayı inceleyerek karar verir. Eğer ret kararı hukuka aykırı bulunursa iptal edilir ve idare, yabancıyı vatandaşlığa almak zorunda kalır. Örneğin, bir davada idare, yabancı eşin geçmişte karıştığı ancak mahkumiyetle sonuçlanmamış ceza davalarını gerekçe gösterip başvuruyu reddetmiş, mahkeme ise bu durumun vatandaşlığa engel teşkil etmediğine hükmederek ret işlemini iptal etmiştir. Danıştay 10. Dairesi de 2021 tarihli bir kararında, somut bir güvenlik tehdidi veya evliliğin sahte olduğuna dair kanıt yoksa, idarenin ret kararının hukuka uygun olmayacağını belirtmiş ve aile birliği içinde yaşayan davacının talebinin reddini iptal eden ilk derece kararını onamıştır. Bu gibi yargı kararları, idarenin keyfi ret kararlarına karşı yabancı eşlere hukuki koruma sağlamaktadır.
Öte yandan, bazen de idare mahkemesi idarenin takdirini hukuka uygun bulabilir. Özellikle güvenlik gerekçeleriyle verilen ret kararlarında, mahkemeler “vatandaşlığa alınmama devletin takdirine girer” diyerek davayı reddedebilir. Mesela, Danıştay 10. Dairesi’nin son dönem kararlarında, istihbarat raporlarında olumsuz kayıt olmasa bile idarenin genel takdir yetkisi kapsamında başvuruyu reddetmesini hukuka uygun bulan örnekler mevcuttur. Bu da gösteriyor ki, yargı her zaman başvuran lehine sonuçlanmayabilir; olayın özelliğine göre değişir.
Evlilik Birliği Sona Ererse
Evlilik yoluyla vatandaşlık başvurusu devam ederken veya vatandaşlık kazanıldıktan kısa süre sonra evlilik birliğinin sona ermesi, önemli bir konudur:
- Başvuru Aşamasında Boşanma: Eğer vatandaşlık başvurusu yapıldıktan sonra henüz sonuçlanmadan taraflar boşanırsa, normalde vatandaşlık işlemi durdurulur ve red ile sonuçlandırılır. Çünkü evlilik devam şartı ortadan kalkmıştır. Ancak, evlilik birliği 3 yıldan fazla sürmüş ve boşanma gerçekleşmiş olsa bile, yabancı eş boşanmanın hemen ardından kısa dönem ikamet iznine başvurma hakkına sahiptir. Vatandaşlık kazanamamış olabilir, ama en azından Türkiye’de kalmaya devam edebilir.
- Eşin Vefatı: Başvuru yapıldıktan sonra Türk vatandaşı eş vefat ederse, yönetmelik uyarınca yabancı eşin başvurusu, evlilik birliği fiilen 3 yıl sürdüyse, vefat nedeniyle reddedilmeyebilir. Yani idare insiyatif kullanarak vatandaşlık verebilir. Uygulamada bu tip durumlar merhametle karşılanmakta ve eğer evliliğin gerçekliği noktasında şüphe yoksa, eşin vefatı yabancıya engel olmamaktadır.
- Vatandaşlığı Aldıktan Sonra Boşanma: Yabancı eş, evlilik yoluyla vatandaşlığı kazandıktan sonra eşinden boşanırsa, kazanılmış vatandaşlığı bu yüzden kaybetmez. Yani Türk vatandaşı olduktan sonra boşanmak, vatandaşlığın iptaline yol açmaz. Kanun, evlilik yoluyla kazanılan vatandaşlığın iptalini, yalnızca başvuru sürecinde yalan veya hile tespiti halinde öngörmüştür (örn. sahte evlilik yaptığı sonradan anlaşılırsa). Dolayısıyla evlilik gerçekti ancak sonradan anlaşamadılar boşandılar ise, yabancı aslen vatandaş olduğu için vatandaş kalır. Yargıtay’ın da benzer şekilde, sonradan kazanılan vatandaşlığın evlilik birliğinin bitmesiyle otomatik olarak etkilenmeyeceğini, ancak eğer evliliğin baştan itibaren formalite olduğu kanıtlansa dahi cezai yönden kovuşturma yapılabileceğini belirttiği kararları vardır.
- Çocukların Durumu: Evlilik yoluyla vatandaşlığı kazanan yabancının, bu evlilikten olan çocukları zaten Türk vatandaşı olarak doğacaktır (çünkü bir ebeveyn Türk). Eğer yabancının önceki evliliğinden çocukları varsa ve velayetindeyse, onlar evlilik yoluyla vatandaşlık kapsamında değil ama Türkiye’de aile ikameti alabilirler. Boşanma durumunda, yabancı eş vatandaşlığı kazanmışsa ve çocukları da vatandaş olmuşsa (örn. bir Türk ile evliyken çocuk doğdu), boşanmadan sonra da o çocuklar Türk vatandaşı kalmaya devam eder.
Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak Sonuç
Evlilik yoluyla Türk vatandaşı olmak, insani ve ailevi bağların hukuki bir sonucu olarak düzenlenmiştir. Bir Türk ile hayatını birleştiren yabancıların, belirli bir süre sonunda Türk toplumuna entegre oldukları kabul edilerek vatandaşlığa alınmaları mümkündür. Bu yol, duygusal bir bağa dayandığı için, idare açısından suistimallere açık olabileceğinden, süreç oldukça titiz yürütülmektedir. İkamet izni almadan sahte evliliklerle vatandaşlık elde etmeye çalışma girişimleri, devlet tarafından engellenmeye çalışılmaktadır. Bu yüzden evlilik üzerinden gelen başvurular derinlemesine araştırılır; gerçekten evli ve birlikte yaşayan çiftler ile formalite evlilik yapanlar ayrıştırılır. Uygulamada, eğer evlilik samimi ise ve eşler birlikte uyum içinde yaşıyorsa, yabancı eşin vatandaşlık alması önünde ciddi bir engel bulunmamaktadır. Kanunun aradığı asgari 3 yıllık süre, çiftlerin evliliklerinin kalıcılığını göstermeleri için bir eşiği ifade etmektedir. Bununla birlikte, her şey uygun olsa bile kararın bir idari takdir olduğu ve devletin kamu güvenliği gibi nedenlerle reddedebileceği unutulmamalıdır.
Son yıllarda verilen yargı kararları, özellikle idarenin yersiz ret kararlarına karşı yabancı eşlerin lehine sonuçlanmaktadır. Örneğin, evlilik birliğinin samimiyetine dair olumlu raporlar varken salt geçmişteki sabıka kayıtlarını öne sürüp ret veren idari işlemler mahkemelerce iptal edilmiştir. Bu da yabancı eşlerin hukuk önünde korunabildiğini gösterir. Yine de, bu sürecin zorluğu ve duygusal yönü göz önüne alındığında, başvuru sahiplerinin prosedürü dikkatlice takip etmeleri ve gerekiyorsa uzman yardımı almaları önemlidir. Bir İstanbul yabancılar hukuku avukatı, evlilik yoluyla vatandaşlık başvurularında tecrübeye sahip olduğundan, sürecin doğru işletilmesinde, gereken belgelerin hazırlanmasında ve olası ret durumlarında dava yoluyla hakkın aranmasında büyük rol oynar. Sonuç olarak, eğer evlilik gerçek ve sağlam temellere dayanıyorsa, yabancı eşin Türk vatandaşlığına geçmesi, hem aile bütünlüğünün korunması hem de toplumsal uyum açısından olumlu bir adımdır. Kanun da zaten bu tip entegrasyonu ödüllendirmekte, ancak suistimali engellemek için filtreler uygulamaktadır. İstanbul yabancılar hukuku avukatı desteğiyle yürütülen başvurular, hukuki uygunluk ve detaylara riayet bakımından daha sorunsuz ilerleyecek ve yabancı eşin hakları en iyi şekilde savunulacaktır.
Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak Sık Sorulan Sorular
Türk vatandaşı ile evlendim, ne zaman vatandaşlık başvurusu yapabilirim?
Evlendikten sonra en az 3 yıl beklemeniz gerekiyor. 3. yılınızı doldurduktan sonra, evliliğiniz hâlâ devam ediyorsa başvurma hakkınız var. Bu süre dolmadan başvurursanız kanunen reddedilir. Süre dolduğunda İl Nüfus Müdürlüğü’ne gidip evlilik yoluyla vatandaşlık için başvurabilirsiniz.
Evlilik otomatik vatandaşlık veriyor mu?
Hayır. Türk vatandaşı biriyle evlenmek otomatik olarak vatandaş olacağınız anlamına gelmez. Sadece başvuru hakkı verir. Başvurudan sonra idare evliliğin gerçekliğini ve sizin şartları taşıyıp taşımadığınızı inceler. Uygun görürse vatandaşlığı onaylar. Yani süreç bir evrak ve inceleme sürecidir, otomatik değildir.
Başvurduk ama henüz sonuçlanmadan boşandık, ne olur?
Eğer vatandaşlık başvurunuz sonuçlanmadan önce boşanma gerçekleşirse, vatandaşlık işleminiz büyük olasılıkla durdurulur ve reddedilir. Çünkü evlilik şartı ortadan kalkmış olur. Ancak üç yılı aşkın evli kaldıysanız boşanmış olsanız bile kısa dönem ikamet iznine geçme hakkınız bulunur. Vatandaş olamasanız da, Türkiye’de kalmaya devam edebilirsiniz (farklı bir statüyle).
Eşim vefat ederse vatandaşlık hakkımı kaybeder miyim?
Başvuru yapıldıktan sonra Türk eşiniz vefat ederse, idare evliliğinizin gerçek olduğuna inanıyorsa işlemi durdurmayabilir. Eşinizin vefatı sizin kusurunuz dışındaysa ve evliliğiniz sahici idiyse, şartlar sağlanmışsa vatandaşlık yine de verilebilir. Uygulamada, bu gibi durumlarda yabancı eşe genellikle vatandaşlık tanınmaktadır.
Vatandaş olduktan sonra hemen boşanırsam vatandaşlığım iptal edilir mi?
Hayır, evlilik yoluyla vatandaşlığı kazandıktan sonra boşanmanız otomatik olarak vatandaşlığınızı etkilemez. Siz artık Türk vatandaşısınız ve boşanma nedeniyle vatandaşlıktan çıkarılma söz konusu olmaz. Sadece, eğer evliliğinizin baştan sahte olduğu sonradan tespit edilirse (örneğin itiraf veya yargı kararıyla), o durumda hukuki süreçle iptal gündeme gelebilir. Ama gerçek bir evlilikse, boşanma vatandaşlığınızı etkilemez.