Boşanma sürecine giren birçok kişi, evlenmeden önce alınan mallar kime kalır sorusunu merak etmektedir. Evlilik birliği sona erdiğinde mal paylaşımı gündeme geldiğinde, özellikle evlilikten önce edinilmiş mal varlığının akıbeti önemli bir konu olur. Türk Medeni Kanunu’na göre eşlerin tabi olduğu yasal mal rejimi, evlilikten sonra edinilen malların paylaşılmasını öngörür. Peki evlilik öncesi edinilmiş mal varlığı boşanmada nasıl değerlendirilir? Bu konuda kanuni düzenlemeler ve Yargıtay kararları ışığında açıklayıcı bir bilgilendirme yapacağız.
Kişisel Mal ve Edinilmiş Mal Ayrımı
Türk Medeni Kanunu, evliliklerde mal rejimini edinilmiş mallara katılma rejimi olarak belirlemiştir. Bu rejime göre, evlilik süresi içinde eşlerin emek vererek elde ettikleri kazanımlar edinilmiş mal sayılır ve boşanma durumunda kural olarak eşit şekilde paylaşılır. Buna karşılık, kişisel mal kapsamındaki varlıklar ise paylaşım dışı bırakılır. Medeni Kanun’un 220. maddesine göre, “mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri” kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Yani evlenmeden önce bir eşin kendi adına sahip olduğu malvarlığı değeri (örneğin bir ev veya araba), boşanmada diğer eş ile paylaşılacak mal grubuna dahil edilmez.
Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 07.02.2006 tarihli, 2005/16726 E. ve 2006/1095 K. sayılı kararında evlilik başlangıcında eşlerden birine ait olan malların o eşin kişisel malı olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla evlilikten önce alınmış bir mal, kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesabında karşı tarafa pay verilmez.
Evlilik Öncesi Edinilen Malların Boşanmada Durumu
Eşlerin evlenmeden önce satın aldığı ev, arsa, araba gibi değerler, mal rejiminin tasfiyesinde diğer eşe hak doğurmaz. Örneğin bir eş, evlenmeden yıllar önce kendi adına bir ev satın almışsa, boşanma esnasında bu evin değeri ortak hesaplamaya katılmaz. Aynı şekilde evlilik öncesi birikimlerle alınan araba, mücevher veya benzeri değerler de kişisel mal olarak kabul edilir. Bu kural, 2002 yılından sonra yürürlüğe giren yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma) için geçerlidir. 2002 öncesinde evliliklerde geçerli olan mal ayrılığı rejiminde de zaten prensip olarak herkes kendi malının sahibi olduğundan, her iki dönemde de evlilik öncesi alınan mal eşlerin ortak malı sayılmaz.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı istisnai durumlar vardır. Evlilik öncesi edinilmiş bir mal, evlilik süresince gelir getirmişse bu gelir edinilmiş mal kabul edilir. Örneğin evlenmeden önce satın alınmış bir evin, evlilik sırasında elde edilen kira gelirleri varsa bu gelirler edinilmiş mal olarak değerlendirilir. Çünkü Medeni Kanun m.219’e göre kişisel malların gelirleri, edinilmiş mal sayılarak paylaşımda dikkate alınır. Bu durumda boşanmada, o kira geliri üzerinden diğer eşin hak talebi olabilir. Yine benzer şekilde, evlilik öncesi sahip olunan bir birikimin evlilikte faiz getirisi veya kâr payı varsa, bu getiriler de edinilmiş mal kapsamında değerlendirilir.
Eşin Katkısı ve İstisnai Haller
Evlilikten önce alınan bir malın boşanmada paylaşılmaması, diğer eşin tamamen hak talep edemeyeceği anlamına gelmez; bazı durumlarda katkı payı veya değer artış payı talepleri gündeme gelebilir. Eğer diğer eş, evlilik süresi içinde, diğerinin evlilik öncesi malına maddi bir katkıda bulunduysa (örneğin, eşinin evlilik öncesi aldığı evin renovasyonu için harcama yapmak gibi) boşanmada değer artış payı alacağı talep edebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesi uyarınca, bir eş diğer eşin malına katkıda bulunmuşsa veya onun malının değerinin artmasına emek ve para harcamışsa, bu katkısı oranında değer artış payı alacağı isteyebilir. Örneğin, eşlerden biri diğerinin evlilikten önce aldığı bir evin üzerine kat çıkmak için mali destek sağlamışsa, boşanma halinde yaptığı katkının karşılığını parasal olarak talep edebilir.
Bunun yanı sıra, evlilik öncesi alınan bir malın bedeli evlendikten sonra da ödenmeye devam ediyorsa durum biraz farklılaşır. Diyelim ki eşlerden biri bekarken bir ev satın aldı ancak kredi borcunun bir kısmı evlendikten sonra da ödenmeye devam etti. Bu durumda evlilik içinde ödenen taksit tutarları, edinilmiş mal olarak kabul edilir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2018 tarihli, 2017/16903 E. ve 2018/9216 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, evlilik birliği içinde yapılan kredi ödemeleri nedeniyle diğer eşin katılma alacağı hakkı doğar. Yani malın kendisi kişisel mal olarak kalsa bile, evlilik içinde ödenen kısma karşılık diğer eş, artık değere katılma alacağı talep edebilir. Burada mahkeme, evlilik içinde yapılan ödeme oranını hesaplayarak diğer eşe düşen payı (alacak hakkı olarak) belirlemektedir.
Özetle, evlilik öncesi alınmış malvarlığı değerleri prensip olarak sahibi eşte kalır. Sadece bu malvarlığının evlilik sırasında sağladığı gelirler veya evlilik sürecinde bu mala yapılan katkılar söz konusu ise, diğer eş bu kısımlara yönelik hak iddia edebilir. Bu da genellikle malın aynına değil, parasal bir alacak hakkına dönüşür.
Evlenmeden Önce Alınan Mallar Kime Kalır? Sonuç
Boşanmada evlenmeden önce alınan mallar kural olarak mal paylaşımı dışında tutulur ve mal kimin adına kayıtlıysa onda kalır. İstanbul boşanma avukatı tecrübesi ile değerlendirildiğinde, eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları değerler kişisel mal sayıldığı için diğer eş bu malların aynına ortak olamaz. Ancak yukarıda açıklandığı gibi, istisnai durumlarda gelirler veya katkılar üzerinden sınırlı haklar gündeme gelebilir. Uygulamada, her somut olayın kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi önemlidir. Özellikle mal rejiminin tasfiyesi konusunda uzman bir İstanbul boşanma avukatı ile çalışmak, hak kaybını önlemek açısından faydalı olacaktır. Sonuç olarak, evlilik öncesi alınan mallar genel olarak sahibi eşte kalmaya devam eder ve boşanma sonrasında diğer eşe devredilmez.
Evlenmeden Önce Alınan Mallar Kime Kalır? Sık Sorulan Sorular
1. Evlilik öncesinde aldığım ev, boşanma halinde paylaşılır mı?
Hayır, evlilik öncesi alınan bir ev kişisel mal sayılır ve boşanmada diğer eşe bu evden pay verilmez. Ancak evlilik süresince bu evle ilgili kira geliri elde edildiyse veya ortak ödeme yapıldıysa, sadece bu kısmı için diğer eş maddi talepte bulunabilir.
2. Eşim evlenmeden önce bir araba almıştı, boşanınca o arabada hak iddia edebilir miyim?
Eşinizin evlenmeden önce aldığı araba onun kişisel malıdır ve boşanma durumunda genellikle paylaşılmaz. Sadece arabanın değerini artıran bir katkınız olduysa (örneğin evlilikte araba için birlikte kredi ödediyseniz) o oranda bir alacak talebiniz olabilir.
3. Evlilik öncesi malların gelirleri kime ait olur?
Evlilik öncesi malların kendisi kişisel maldır, ancak bu malların evlilik süresince getirdiği gelirler (örneğin kira, faiz gibi) edinilmiş mal kabul edilir. Bu gelirler boşanmada hesaplanarak eşler arasında paylaştırılabilir.
4. Evlilik sözleşmesi (mal rejimi sözleşmesi) yaparak evlilik öncesi malları ortak mal haline getirmek mümkün mü?
Evet, eşler evlilik öncesinde veya evlilik sırasında yapacakları bir mal rejimi sözleşmesiyle kanunda sayılan farklı mal rejimlerini seçebilir. Örneğin mal ortaklığı rejimi seçilirse, prensipte evlilikten önceki mallar da ortaklık kapsamına girebilir. Ancak böyle bir sözleşme yoksa, yasal düzenleme gereği evlilik öncesi alınan mallar ortak sayılmaz.
5. Eşim benim evlilik öncesi malımı kullanıyor diye o mal üzerinde hak kazanır mı?
Hayır, bir eşin diğerinin evlilik öncesi malını evlilik boyunca kullanması (örneğin evlilikten önce alınmış bir evde birlikte oturmak) o malın mülkiyetinde hak iddiası doğurmaz. Mülkiyet yine malın sahibi eşte kalır. Sadece kullanıma dayalı bir mülkiyet hakkı veya ortaklık söz konusu olmaz, ev boşanmada yine sahibinde kalır.