Eşler Arasında Ses Kaydı Suç mu? Boşanma süreçlerinde eşler bazen birbirlerini ses kaydına alarak delil elde etmeye çalışırlar. Peki eşler arasındaki konuşmaları gizlice kaydetmek yasal mıdır? Bu tür bir ses kaydı suç mu sayılır? Eşler Arasında Ses Kaydı Suç mu? Bu sorular, boşanma aşamasındaki pek çok kişinin merak ettiği önemli konulardır. Hem Türk Ceza Kanunu hükümleri hem de Yargıtay kararları ışığında, eşler arasındaki ses kayıtlarının hukuki durumunu açıklayacağız. Konuyu herkesin anlayabileceği basitlikte ele alarak, hangi durumlarda suç oluşabileceğini ve ses kayıtlarının boşanma davasında kullanılabilirliğini inceleyeceğiz.
Özel Hayatın Gizliliği ve Ses Kayıtlarının Hukuki Statüsü
Türkiye’de kişiler arasındaki konuşmaların gizlice kaydedilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal kapsamında değerlendirilebilir. Türk Ceza Kanunu (TCK) bu konuda çeşitli maddelerle yaptırımlar öngörmüştür:
- TCK 132 – Haberleşmenin Gizliliğini İhlal: Kişiler arasındaki haberleşmelerin (örn. telefon mesajları, e-postalar) izinsiz ifşa edilmesi veya ele geçirilmesini suç sayar.
- TCK 133 – Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması: Bu madde, aleni olmayan (yani herkesin duyamayacağı, özel) konuşmaları gizlice dinleyen veya kaydeden kişilere ceza öngörür. TCK 133’e göre taraflardan hiçbirinin rızası olmaksızın başkaları arasındaki konuşmayı kaydetmek 2-5 yıl arası hapisle cezalandırılır. Eğer konuşmaya katılan taraflardan biri diğerlerinin haberi olmadan konuşmayı kaydediyorsa, bunun cezası daha hafif, 6 ay-2 yıl arası hapis veya adli para cezasıdır. Yani kanun, konuşmanın tarafı olsanız bile karşı tarafın izni olmadan kaydetmenizi de suç olarak tanımlamıştır.
- TCK 134 – Özel Hayatın Gizliliğini İhlal: Kişilerin özel yaşam alanına dair ses veya görüntü kayıtlarının izinsiz kaydedilmesi ve yayılması ayrıca suçtur. Özellikle eşlerin mahrem konuşmaları, özel yaşam kapsamında değerlendirilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında, eşinizle aranızdaki konuşmaları onun haberi olmadan kaydetmek prensip olarak suç teşkil edebilir. Eşiniz dahi olsa, onun rızası olmaksızın ev içinde veya telefonda yaptığınız konuşmayı cihazla kayda almak, TCK 133 kapsamında değerlendirilecektir. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, tarafı olduğunuz bir konuşmayı gizlice kaydetmeniz TCK 133/2 maddesine aykırıdır ve özel hayatın gizliliğini ihlal sayılabilir.
Örneğin, eşinizle yaptığınız bir tartışmayı cep telefonunun ses kayıt özelliğini kullanarak onun habersizce kaydettiğinizi varsayalım. Bu durumda siz konuşmanın bir tarafısınız ancak karşı tarafın rızası yok. Bu eylem teknik olarak suç tanımına uyar. Eşiniz bu kaydı yaptığınızı öğrenir ve şikayetçi olursa, hakkınızda ceza soruşturması açılabilir.
Eşler Arasındaki Ses Kaydında Suçun Oluşma Koşulları
Her ses kaydı suç değildir. Kanun bazı ayrımlara gitmiştir. Eşler arasındaki ses kaydının suç sayılması için genellikle şu koşullar aranır:
- Gizli olması: Kayıt diğer eşin bilgisi dışında alınmış olmalıdır. Eğer eşiniz “seni kaydediyorum” diyerek alenen yapıyorsa bu durumda gizlilik yoktur. Ancak genellikle kayıtlar habersiz yapılır.
- Özel konuşma olması: Günlük, olağan bir konuşma ya da tartışma genelde aleni değildir, evin mahremiyeti içindedir. Bu da özel hayat kapsamındadır. Dolayısıyla ev içindeki tartışmaların kaydı özel hayatın gizliliği ihlaline girer.
- Rıza yokluğu: Taraflardan en az birinin (kaydeden hariç) rızası olmamalı. Eşinizin rızası veya haberi yoksa bu koşul gerçekleşir.
Bu şartlar varsa, eşler arasındaki kayıt TCK 133’e göre suç sayılır. Suçun cezası, kaydı yapan kişinin konuşmanın tarafı olup olmamasına göre değişir: Eğer kaydı yapan konuşmanın tarafı değil ise (mesela bir cihaz yerleştirip eşinin başkasıyla konuşmasını dinliyorsa) daha ağır cezadır (2-5 yıl). Eğer kaydı yapan konuşmanın bizatihi tarafı (eşlerden biri) ise ceza 6 ay-2 yıl veya para cezasına çevrilebilir.
Örnek: Eşinizin telefonda bir yakınıyla sizi kötülediğini düşünerek odada cihaz bıraktınız ve konuşmalarını kaydettiniz. Bu durumda siz o konuşmanın tarafı değilsiniz (iki başkası konuşuyor siz dinliyorsunuz). Bu TCK 133/1 kapsamına girer ve daha ağır suçtur. Eşiniz bunun farkına varırsa hukuken ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz.
Ses Kaydının Suç Olmadığı İstisnai Durumlar
Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında, her ne kadar kural olarak gizli ses kaydı suç kabul edilse de bazı istisnai durumlar değerlendirilmektedir. Eşler arasındaki ses kayıtlarında özellikle boşanma davalarında gündeme gelen en önemli soru, bu kayıtların delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve kullanıldığında cezai sorumluluk doğup doğmayacağıdır.
Yargıtay, eşlerin özel hayatına ilişkin alan ile evlilik birliğinin yükümlülük alanını birbirinden ayıran bir yaklaşım getirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.10.2008 tarihli, 2007/17220 E., 2008/13614 K. sayılı emsal kararında; eşinin sadakatinden şüphelenen bir kocanın, ortak konuta ses kayıt cihazı yerleştirerek elde ettiği konuşma kayıtlarının boşanma davasında hukuka uygun delil sayılabileceğine hükmedilmiştir. Kararda “evlilikte, evlilik birliğine ilişkin yükümlülükler alanı eşlerin özel yaşam alanı olmayıp aile hayatı alanı sayılır” denilmiş ve eşin bu alandaki hak ihlalini ortaya çıkarmak için yaptığı kaydın özel hayatın gizliliğini ihlal olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu önemli içtihat, özellikle aldatma (zina) gibi durumların ispatı için alınan ses kayıtlarını hukuka uygun kabul etmektedir.
Buna göre, eğer eşinizin sizi aldattığından veya evlilik yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğinden şüpheleniyor ve bunu kanıtlayacak başka yolunuz yoksa, ortak eve bir ses kayıt cihazı koyarak delil toplamanız, Yargıtay’ın bu kararında suç olarak görülmemiştir. Çünkü burada amaç, yasaya aykırı bir fiili (aldatma gibi) ortaya çıkarmaktır. Kararda vurgulandığı üzere, “sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışların tespiti için alınan kayıtlar özel hayatın gizliliğini ihlal sayılmaz”.
Özetle, hukuka uygunluk nedenleri varsa ses kaydı suç olmaktan çıkabilir. Bu hukuka uygunluk nedenlerinden biri, kişinin başka türlü ispat imkanı olmayan bir hakkını koruma zorunluluğudur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da benzer şekilde, örneğin bir şantaj veya tehdit suçunun ispatı için mağdurun yaptığı ses kaydını meşru kabul edebilmektedir. Eşler özelinde konuşursak:
- Eşinizden ciddi tehditler alıyorsanız (hayati tehlike gibi) ve bunu kanıtlama amacıyla konuşmayı kaydederseniz, bu durumda “hak arama hürriyeti” kapsamında değerlendirilebilir ve cezai sorumluluk doğmayabilir. Sizin can güvenliğiniz, karşı tarafın gizlilik hakkından üstün görülebilir.
- Boşanma davasında delil olarak kullanmak için yaptığınız kayıtlar da benzer şekilde değerlendirilebilir. Eşinizin sadakatsizliğini başka türlü ispatlama imkanınız yoksa, bu kaydı yapmanız “başka türlü delil elde edilememesi” nedeniyle mazur görülebilir.
Boşanma Davasında Eşler Arasındaki Ses Kayıtlarının Kullanılması
Toplanan ses kayıtlarının ceza kanunu boyutunu yukarıda inceledik. Peki bu kayıtlar boşanma davasında delil olarak kullanılabilir mi? Genel kural, hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delillerin kullanılamamasıdır (HMK m.189/2). Eğer ses kaydı yasa dışı ise, karşı taraf itiraz ettiğinde mahkeme bu kaydı dikkate almayabilir.
Ancak Yargıtay, boşanma davalarının niteliği gereği özel hayata dair delillerin sıkça gündeme geldiğini ve her olayın özelliğine göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmektedir. Özellikle aldatma, şiddet gibi konularda eşlerin elde ettiği ses ve video kayıtları bazen hukuka aykırı delil sayılmayabilmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz 20.10.2008 tarihli Yargıtay kararında, eşinin ev içinde üçüncü kişilerle yaptığı konuşmaları kaydeden davacı erkeğin elde ettiği kayıtlar hukuka uygun kabul edilmiştir. Bu kayıtlar sayesinde kadının evlilik yükümlülüğüne aykırı davranışları ispatlanmış ve boşanma kararı verilmiştir.
Dolayısıyla, eşler arasındaki ses kayıtları boşanma davasında bazen delil olarak kullanılabilir. Mahkeme, kaydın elde ediliş şeklini ve içeriğini değerlendirir. Eğer kayıt, bir suçun delili veya evlilikteki ağır bir kusurun ispatı için tek çare olarak alınmışsa, hakimin bunu dikkate alma ihtimali yüksektir. Elbette bu, kaydı alan eşin cezai sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmaz, ancak çoğu durumda diğer eş şikayetçi olmadığı için veya durum meşru görüldüğü için cezai süreç de yaşanmamaktadır.
Uyarı: Elde ettiğiniz sesi üçüncü kişilerle paylaşmak veya kamuya ifşa etmek ayrı bir suçtur (TCK 133/3, TCK 134/2). Yani kaydı mahkemeye sunmak ile internete yüklemek arasında fark vardır. Mahkemeye sunmanız “ifşa” sayılmaz, yargılama faaliyetinin bir parçasıdır. Fakat bunu eşinizin işyerine dinletmek, sosyal medyada yayınlamak gibi eylemler kesinlikle suçtur ve ağır cezalara tabidir. Bu nedenle, kayıtlar sadece hukuki mercilere sunulmalı, başka kişilerle paylaşılmamalıdır.
Eşler Arasında Ses Kaydı Suç mu? Sonuç
Eşler arasında ses kaydı almak kural olarak hukuka aykırıdır ve Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil edebilir. Eşinizle yaptığınız özel bir konuşmayı onun izni olmadan kaydetmeniz, özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna vücut verebilir. Ancak, uygulamada bazı istisnalar söz konusudur. Özellikle boşanma gibi durumlarda, eşin hukuka aykırı bir fiilini (aldatma, şiddet tehdidi vb.) ispatlamak için başka çare yoksa yapılan ses kaydı, Yargıtay tarafından hukuka uygun görülebilmektedir.
Her halükarda bu çok hassas bir konudur. Ses kaydı almayı düşünüyorsanız, bunun hem hukuki risklerini hem de boşanma davasına katkısını iyi değerlendirmelisiniz. Gerektiğinde İstanbul Boşanma Avukatı ile görüşerek hareket etmek en doğrusudur. Deneyimli bir avukat, hangi delillerin yasal yollarla elde edilebileceği konusunda sizi yönlendirecek ve haklarınızı koruyacak stratejiler sunacaktır. İstanbul Boşanma Avukatı, hem ceza hukuku hem aile hukuku boyutunda size danışmanlık yaparak suç işlemeden nasıl delil toplayabileceğinize dair yol gösterebilir. Sonuç olarak, eşler arasındaki ses kaydı konusu dikkatle ele alınmalı; haklıyken haksız duruma düşmemek için yasal zeminde kalmaya özen gösterilmelidir.
Eşler Arasında Ses Kaydı Suç mu? Sık Sorulan Sorular
Eşimle telefon konuşmalarımı onun haberi olmadan kaydettim. Bu suç mudur?
Genellikle evet, suçtur. Telefonda geçen bir konuşmayı karşı tarafın izni olmadan kaydetmek, TCK 133/2 kapsamında değerlendirilebilir. Siz konuşmanın tarafı olduğunuz için bu fıkraya girer ve 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası söz konusu olabilir. Eğer kaydı sadece kendi arşiviniz için tuttuysanız ve eşiniz şikayetçi olmadıysa bir işlem yapılmaz. Ancak eşiniz durumdan haberdar olur ve şikayet ederse soruşturma açılabilir. Bu kaydı sadece mahkemede delil olarak sunmak için yaptıysanız, mahkeme kendi takdirine göre değerlendirecektir; fakat ceza soruşturması ayrı bir süreçtir, bundan bağımsız işler.
Evin içine kayıt cihazı koyup eşimin konuşmalarını kaydetmem yasal mı?
Bu durum çok risklidir. Eşinizin başka kişilerle evde yaptığı özel konuşmaları gizlice kayda almak, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu veya özel hayatın ihlali suçu kapsamında değerlendirilebilir ve 2-5 yıl arası hapis cezası öngörülür. Ancak Yargıtay’ın 2008 tarihli bir kararında, eşinin sadakatsizliğini ispat için evin ortak alanına cihaz yerleştiren kocanın eylemi hukuka uygun bulunmuştur. Bu spesifik duruma özgü bir içtihattır. Genel olarak bakıldığında ise böyle bir kayıt yapmanız hem eşinizle güven ilişkisini tamamen bitirebilir hem de yasal sorunlara yol açabilir. Çok gerekli olmadığı sürece bu yola başvurmanız tavsiye edilmez.
Boşanma davasında sunduğum ses kaydı nedeniyle ceza alır mıyım?
Bu mümkündür ama uygulamada nadir görülür. Eğer eşiniz sizin sunduğunuz kaydı elde etme şeklinizden ötürü şikayetçi olursa savcılık soruşturma açabilir. Mahkemeye delil sunmuş olmanız, sizi otomatik olarak cezadan muaf tutmaz. Ancak çoğu zaman boşanma davalarında taraflar birbirlerinin sunduğu deliller için ceza şikayetinde bulunmazlar. Ayrıca bazı durumlarda savcılık, kaydın hak arama amacıyla alındığını değerlendirip takipsizlik de verebilir. Yine de, teknik olarak yasadışı bir kayıt sunduysanız cezai riski vardır. En doğrusu, bu tip delilleri kullanmadan önce bir avukata danışmak ve mümkünse hukuka aykırı yollara başvurmamaktır.
Eşim beni tehdit ediyor, kanıtlamak için konuşmalarımızı kaydedebilir miyim?
Kendinizi ağır bir tehdit veya şantaja karşı korumak için konuşmaları kaydetmeniz meşru görülebilir. Yargıtay, bir kişinin uğradığı tehdidi ispat için yaptığı kaydı, “zorunluluk hali” kapsamında değerlendirip ceza verilmemesi gerektiğine karar vermiştir. Eşinizin canınıza kast etme, ciddi şekilde zarar verme tehdidi varsa ve bunu başka şekilde ispatlama olanağınız yoksa, konuşmalarınızı kaydetmeniz mazur görülebilir. Bu kayıtlar boşanma davasında ve gerekiyorsa ceza davasında delil olarak da kullanılabilir. Ancak bu kayıtları amaç dışı (örneğin ifşa etmek için) kullanmamaya dikkat edin. Yalnızca yetkili makamlara verin.