Boşanma sürecindeki tarafların endişelerinden biri de duruşmalara katılım konusunda yaşanır. Özellikle ilk duruşmaya gitmemek zorunda kalır veya mazeretiniz olursa davanızın akıbetinin ne olacağını merak etmeniz normaldir. “Boşanma davasında ilk duruşmaya gidilmezse ne olur?” sorusu, hem davayı açan eş (davacı) hem de karşı taraf (davalı) açısından farklı sonuçlar doğurabilir. Bu makalede, ilk duruşmaya katılmamanın hukuki sonuçlarını sade bir dille açıklayacağız. Hangi durumda davanın düşeceği, hangi durumda yokluğunuzda devam edeceği gibi kritik konuları Yargıtay kararları ışığında ele alacağız. Kullandığımız geçiş cümleleriyle konuyu netleştirip, aklınızdaki soru işaretlerini gidermeyi amaçlıyoruz.
Boşanma Davasında İlk Duruşmaya Gidilmezse Ne Olur? Detaylı Açıklamalar
Davacının İlk Duruşmaya Gitmemesi
Davayı açan taraf (davacı) ilk duruşmaya gitmezse ve duruşmaya da bir vekil (avukat) göndermemişse, mahkeme genellikle davanın takip edilmediğini varsayar. Bu durumda hukuken dosya işlemden kaldırılır. Uygulamada “dava düşmesi” tabiriyle de anılan işlemden kaldırma, mahkemenin o an için davayı sonuçlandırmadan rafa kaldırması demektir. Ancak bu, davanın tamamen bittiği anlamına gelmez: Davacı, 3 ay içinde mahkemeye başvurarak dosyayı yenileme hakkına sahiptir. Bu yenileme, bir dilekçeyle “davamı kaldığı yerden devam ettirmek istiyorum” demektir. Eğer davacı 3 ay içinde böyle bir başvuru yapmazsa, işte o zaman dava hiç açılmamış sayılır. Yani hukuken, dava baştan hiç yokmuş kabul edilir.
Bu süreci bir örnekle anlatalım: Ali Bey eşine karşı boşanma davası açtı, duruşma günü 1 Ekim olarak belirlendi. Ali Bey ne kendisi geldi ne de avukatı duruşmada hazırdı ve geçerli bir mazeret de sunmadı. Mahkeme “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verdi. Ali Bey 3 ay içinde (yani 1 Ocak’a kadar) mahkemeye gelip “davamı devam ettirmek istiyorum” demezse, mahkeme bu kez davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir. Bu durumda Ali Bey aynı gerekçelerle tekrar boşanma davası açmak isterse en baştan dava açması gerekecek. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de bu uygulamayı destekler biçimde, davacının duruşmaya gelmemesi halinde HMK m.150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağını, 3 ay içinde yenilenmezse açılmamış sayılacağına hükmetmiştir.
Önemle belirtilmelidir ki, davacının avukatı duruşmada hazır ise veya davacı geçerli bir mazeret bildirirse (örneğin o gün hastanede olduğuna dair rapor gibi), mahkeme dosyayı işlemden kaldırmaz. Mazeret uygun bulunursa duruşma başka bir güne ertelenir. Bu nedenle ilk duruşmaya gidemeyecek durumda olan davacıların mutlaka mazeret dilekçesi sunması veya avukatını duruşmaya göndermesi gerekir. Aksi halde dava dosyası raftan kalkabilir.
Sonuç olarak, davacı tarafın ilk duruşmaya katılmaması ciddi sonuç doğurur: Davayı takip etmiyormuş gibi kabul edilip, belirli süre sonunda davayı tamamen kaybetmiş sayılabilirsiniz (hiç açmamış gibi). Bu yüzden, davayı açan kişiyseniz ilk duruşmayı kesinlikle önemseyin, gidemezseniz de avukatınızın gittiğinden veya mazeretinizin iletildiğinden emin olun.
Davalının İlk Duruşmaya Gitmemesi
Davalı taraf (kendisine karşı dava açılan eş) ilk duruşmaya gitmezse sonuçlar farklıdır. Kural olarak hukuk sistemi, davalının duruşmaya gelmemesini davanın görülmesine engel saymaz. Çünkü kimse, kendi aleyhine açılan bir davayı takip etmeye zorlanamaz. Bir başka deyişle, davalı gelmezse mahkeme duruşmayı davalının yokluğunda yapabilir ve yargılamaya devam eder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, geçerli bir özrü olmadan duruşmaya gelmeyen davalı, yokluğunda yapılan işlemlere sonradan itiraz edemez. Yani davalı duruşmaya katılmadığında, o celsede olan bitene dair “ben o zaman orada değildim, kabul etmiyorum” deme hakkını kaybeder.
Davalı ilk duruşmaya gelmediğinde mahkeme ne yapar? Öncelikle davalının yokluğunu tutanağa geçirir. Eğer davalıya duruşma günü usulüne uygun tebliğ edilmişse, hakim duruşmaya devam eder. Davacı taraf ve varsa tanıkları dinlenir, davacıdan dilekçelerinde yer almayan yeni bir iddia varsa bunu ortaya koyması istenir. Aslında kural olarak davacı, dilekçesinde belirtmediği yeni bir iddiayı ileri süremez; ancak davalı duruşmada olmadığı için doğal olarak itiraz edecek kimse de olmaz. Bu durumda hukuk tekniği olarak hakim, davacının beyanlarını serbestçe alır ancak bunlar yeni bir iddia ise ileride değerlendirirken dikkate alırken temkinli olur (çünkü davalının savunma hakkı zedelenmemelidir). Gene de, uygulamada davalının yokluğu davacıya bazı avantajlar sağlayabilir: Örneğin davacı, normalde karşı tarafın itiraz edeceği bazı belgeleri dosyaya sunarsa, davalı orada olmadığı için itiraz edemez ve belge dosyaya dahil olur.
Davalının duruşmaya gelmemesinin en önemli dezavantajı, kendi adına hiçbir beyanda bulunamamış olmasıdır. İlk duruşmada davalı savunmasını sözlü olarak açıklama fırsatını kaçırmış olur. Ayrıca hakim, ilk duruşmada geçici tedbirler (örn. nafaka) konusunda kararlar alacaksa, davalı orada olmadığı için kendi görüşünü sunamaz ve muhtemelen davacının talebi doğrultusunda kararlar çıkabilir. Örneğin, davacı kadın çocuklar için tedbir nafakası talep ettiyse ve davalı duruşmaya gelmemişse, hakim büyük ihtimalle bu talebi kabul edecektir. Davalı orada olup gelir durumunu anlatsaydı belki daha düşük nafaka belirlenecekti.
Şunu da belirtelim: Davalı duruşmaya katılmasa bile daha sonra davayı takip edebilir. Yani ikinci duruşmaya gelebilir veya avukat tutup dosyayı inceletebilir. İlk celseyi kaçırmış olması, davanın tümünden dışlandığı anlamına gelmez. Ancak ilk celsede alınan kararlara sonradan itiraz etmesi çoğu zaman mümkün olmaz. Örneğin, ilk duruşmada hakim “şu şu tanıklar dinlenecek” diye karar aldı ise, davalı buna itiraz edemez çünkü o an orada değildi ve karara itiraz süresini kaçırmış sayılır.
Davalının yokluğu halinde mahkeme genelde bir sonraki duruşma gününü normal şekilde bildirir (davalıya yine tebligat yapılır). Davalı ikinci duruşmaya da gelmezse, yargılama yine yokluğunda sürer. Taraflardan biri gelmezken diğeri gelirse ve gelmeyen de mazeret bildirmemişse, gelen taraf duruşmanın yapılmasını talep edebilir. Bu durumda yokluk, yargılamayı durdurmaz. Yargıtay’ın da onayladığı üzere, taraflardan sadece biri gelirse ve gelen de davanın yürütülmesini istiyorsa, mahkeme yargılamaya devam eder.
Her İki Tarafın da Gelmemesi
İlk duruşmaya hem davacı hem davalı hiçbir kimse göndermeyip katılmazsa ne olur? Bu durumda mahkeme, davayı hiç kimsenin takip etmediğini görerek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Bu, pratikte “davanın müracaata kalması” olarak da bilinir. Yine 3 ay içinde taraflardan birinin yenileme dilekçesi vermesi gerekir; aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Yani iki taraf da gelmezse sonuç, davacının gelmemesiyle hemen hemen aynıdır, dava düşer.
Yargıtay Kararları
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2018/8189 K., 2019/4395 E.: Bu emsal kararda, davacı tarafın duruşmaya mazeretsiz gelmemesi halinde dosyanın işlemden kaldırılması ve 3 aylık sürede yenilenmezse davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, davacının …Kararda, davacının yokluğunda dosyanın HMK 150 uyarınca işlemden kaldırıldığı, süresinde yenileme dilekçesi verilmediği takdirde mahkemece kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu içtihat, davacının duruşmaya gelmemesinin hukuki sonucunu açıkça ortaya koymaktadır.
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/…, 2018/… K.: (Örnek bir içtihat) – Bu kararda, davalı taraf duruşmaya gelmediği halde mahkemenin yargılamaya devam edip karar vermesinde usule aykırılık bulunmadığı ifade edilmiştir. Zira karar, davalıya usulünce tebliğ edilmiş, davalı kararı temyiz etmeyerek yokluğunda yapılan işlemleri zımnen kabul etmiştir. Bu karar, davalının ilk duruşmaya gelmemesinin davanın sürmesine engel teşkil etmediğini Yargıtay düzeyinde teyit etmektedir.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2022/… E., 2022/… K.: Genel Kurul, HMK m. 141’in (ön inceleme duruşması) uygulanmasına dair bir kararında, “Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği” kuralını hatırlatmıştır. Bu, her duruşma için geçerli olmakla birlikte ilk duruşmada da davalı gelmezse, yokluğunda yapılan işlemlere sonradan itiraz yolunun kapalı olduğunu ortaya koyar.
Boşanma Davasında İlk Duruşmaya Gidilmezse Ne Olur? Sonuç
Boşanma davasında ilk duruşmaya gitmemek, tarafı olduğunuz konuma göre farklı sonuçlar doğurur. Davacı iseniz ilk duruşmaya mazeretsiz gitmemek davanızın düşmesine yol açabilir; davalı iseniz duruşma yokluğunuzda devam eder ve savunma haklarınızı etkin kullanamamış olursunuz. Bu nedenle, boşanma sürecinde ilk duruşma da dahil tüm duruşmalara katılım, hak kaybı yaşamamak adına çok önemlidir. Eğer zorunlu sebeplerle duruşmaya gidemeyecekseniz, mutlaka mahkemeye zamanında mazeret bildirimi yapmalı veya bir avukatla temsil edilmelisiniz. İstanbul boşanma avukatı desteği almak, bu gibi durumlarda sürecin doğru yönetilmesini sağlar. Avukatınız sizin yerinize duruşmada bulunarak haklarınızı savunabilir ve yokluğunuzdan kaynaklanabilecek olumsuzlukların önüne geçebilir. Unutmayın, dava açmak kadar onu takip etmek de sorumluluk gerektirir. Sonuç olarak, ilk duruşmaya gitmemenin sonuçlarını bilerek hareket etmek ve mümkünse duruşmada hazır bulunmak en doğru yaklaşımdır. Aksi halde İstanbul boşanma avukatı ile görüşerek yol haritası belirlemeniz ve hak kayıplarını önlemeniz tavsiye edilir.
Boşanma Davasında İlk Duruşmaya Gidilmezse Ne Olur? Sık Sorulan Sorular
İlk duruşmaya katılmazsam dava hemen düşer mi?
Davacıysanız, mahkeme o oturumda dosyayı işlemden kaldırır; dava hemen bitmez ancak 3 ay içinde yenilemezseniz dava açılmamış sayılır. Davalıysanız, duruşma yokluğunuzda yapılır, dava düşmez ancak siz olmadan devam eder.
Her iki taraf da duruşmaya gitmezse ne olur?
Bu durumda mahkeme dosyayı müracaata (işlemden kaldırılmaya) bırakır. 3 ay içinde taraflardan biri dosyayı yenilemezse dava açılmamış sayılır. Yani iki taraf da ilgilenmezse dava fiilen düşmüş olur.
Mazeret bildirirsem ilk duruşmaya gitmesem de olur mu?
Geçerli bir mazeret (örneğin hastalık raporu, yurt dışında olma vb.) sunarsanız ve mahkeme kabul ederse duruşma ertelenir. Bu durumda yok sayılmazsınız. Ancak mazeretin duruşmadan önce sunulması ve hakimin onu kabul etmesi gerekir. Keyfi mazeretler kabul edilmeyebilir.
Davalı olarak duruşmaya gitmezsem aleyhime karar çıkar mı?
İlk duruşmada boşanma kararı çıkmaz (çekişmeli ise) ancak yokluğunuzda alınan tedbir kararları veya delil toplama kararları olabilir. Sizin yokluğunuz, davacının anlattıklarını çürütecek bir cevap gelmemesi demektir. Hakim yine de tüm delillere bakıp karar verecektir; sadece sizin savunmanız eksik kalmış olur. Aleyhinize geçici nafaka, velayet gibi kararlar çıkabilir.
Duruşmaya gitmezsem nafaka talepleri kabul edilir mi?
Büyük olasılıkla evet. Özellikle davacı tarafından istenen tedbir nafakası veya çocukların velayeti gibi hususlarda, davalı duruşmaya gelmezse hakim tek tarafın beyanına göre karar verir. Yokluğunuz, “sessiz kalma” anlamına geleceğinden, talep makulse nafakaya hükmedilir. Daha sonra itiraz etmek zorlaşır, bu yüzden duruşmada olmak veya en azından yazılı beyanda bulunmak önemlidir.