Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçları üzerinde uzlaşmalarıyla ortaya çıkan bir yargılama sürecidir. Bu süreçte, velayet ve kişisel ilişki hususları önem arz eder. Özellikle çocukların yararı göz önünde bulundurulmalı ve hâkim, protokoldeki düzenlemelere gerektiğinde müdahale etmelidir. Aşağıdaki başlıklarda anlaşmalı boşanmada kişisel ilişki konusunu ayrıntılarıyla inceleyeceğiz.
İçindekiler
ToggleHâkimin Müdahale Yetkisi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 182 f. I-II uyarınca, hâkim tarafların ve çocukların menfaatlerini korumak zorundadır. Taraflar bir protokol hazırlasa bile, bu protokol çocukların yararına uygun değilse hâkimin müdahale hakkı saklıdır.
Yargıtay kararlarına göre de hâkim, kişisel ilişki düzenlemesinde taraflara bir öneride bulunarak onların onayını almayı denemelidir. Onay verilmezse, anlaşma koşulları sağlanamamış sayılacağı için çekişmeli boşanma sürecine geçilebilir.
“Taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında, velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında taraflarca düzenlenen kişisel ilişki mahkemece değiştirilmiştir. Hâkim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak anlaşmada gerekli gördüğü değişikliği yapabilir ise de, bu durumda yapılacak iş, kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, öneri kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve tarafların anlaşmaya varılarak mahkemenin de uygun bulacağı yeni bir düzenleme yapılmadığı takdirde, dava Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülüp sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 21.09.2017, 2016/4642 E. 2017/9915 K.)
Çocukların Menfaati
Çocuğun üstün yararı, her zaman öncelikli değerlendirme ölçütü olmalıdır. Bu sebeple hâkim, protokolü onaylarken veya kendi düzenlemesini yaparken:
- Analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine,
- Çocuğun güvenliğinin korunmasına,
- Çocuğun psikososyal gelişiminin desteklenmesine dikkat etmelidir.
Tarafların çocukla külfetli seyahatlere katlanmasını gerektirecek bir düzenleme söz konusuysa, hâkim bu duruma da müdahale edebilir. Taraflar ayrı şehirlerde veya uzak mesafelerde yaşıyorlarsa, çocuğun sıklıkla seyahat etmesi onun gelişimini olumsuz etkileyebilir. Hâkim, bu gibi durumlarda daha uygun ve çocuğun yararını gözeten bir şekilde kişisel ilişki süresi ve yeri hakkında düzenleme yapmalıdır. Böylece çocuğun menfaati, anne ve babanın ebeveynlik haklarıyla dengelenir.
“Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalı, taraflar ayrı şehirlerde iseler, tarafların ve çocuğun külfetli sayılabilecek seyahatlere katlanmamalarına dikkat edilmelidir. Davalı babanın Bursa’nın Mudanya ilçesinde, velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk Efe’nin ise annesi ile birlikte Ankara’da ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilerek çocukla davalı baba arasında daha uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 27.04.2010 2010/6367 E. 2010/8385 K.)
Tarafların Anlaşmasının Değiştirilmesi
Hâkim, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan kişisel ilişki şartlarını uygun bulmazsa; protokolde gerekli gördüğü değişikliği yapabilir. Ancak bu değişiklikler taraflarca kabul edilmezse, anlaşmalı boşanma koşulları sağlanamadığı için dava çekişmeli olarak devam edecektir.
“Taraflar, velayeti kendisine verilmeyen çocuk ile anne arasında kurulacak şahsi ilişkinin süreleri hakkında anlaşamamışlardır. Boşanmaya karar verilebilmesi için Türk Medeni Kanunun 166/3. madde koşulları gerçekleşmemiştir. Türk Medeni Kanununun 166/3. fıkrası gereğince tarafların bu koşulları birlikte değerlendirilmesi gerekir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 15.03.2004 2389-3204)
Örneğin tarafların belirlediği kişisel ilişki süresi çok kısıtlı ise ya da çocukların yararını zedeleyecek şekilde aşırı uzun veya sık seyahat gerektiriyorsa, hâkim müdahale ederek düzenlemeyi değiştirebilir. Bu değişikliklerin taraflarca kabulü hâlinde, anlaşmalı boşanma hükümleri geçerliliğini korur.
Kardeşler Arasındaki İlişki
Velayetleri farklı ebeveynlere verilen kardeşlerin birbirlerini görebilecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlenmelidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin çeşitli kararlarında, kardeşlik duygusunun devamı için kardeşlerin birbirleriyle iletişim kurabileceği düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
“Mahkemece müşterek çocuklardan Muhammet’in velayeti babaya; Halit, Ayşe Sümeyra ve Tuğba Zeynep’in velayeti anneye verilmiş, ancak çocukların birbirlerini görmelerini engelleyecek şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Kardeşlik duygularının gelişmesini sağlayacak şekilde velayetleri farklı taraflara verilen çocukların birbirlerini görecekleri biçimde kişisel ilişki kurulması gerekirken bu yön gözetilmeden kişisel ilişki kurulduğu gibi, velayet kendisine bırakılan eşin velayet görevini yerine getirmesine engel olacak şekilde her hafta sonu kişisel ilişki kurulması da doğru olmamıştır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 12.04.2010 2009/5316 E. 2010/7225 K.)
“Mahkemece müşterek çocuklardan Elif, Emre, Recep ve Yusuf’un velayeti babaya, Menekşe’nin velayeti ise anneye verilmiş, kişisel ilişki düzenlenmiştir. Velayeti babaya verilen çocuklar ile anneye verilen çocuğun birbirlerini göremeyecek şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 05.05.2010 2009/6971 E. 2010/9055 K.)
Aksi hâlde çocukların birbirlerini görmelerini engelleyecek şekilde düzenleme yapılmışsa, hâkim resen müdahale ederek kardeşlerin bir araya gelebileceği bir kişisel ilişki şekli oluşturmalıdır.
Yargıtay Kararlarına Göre Kişisel İlişki Düzenlemesi
- Taraflar Anlaşamazsa: Kişisel ilişki konusunda mutabakata varılmamışsa, Türk Medeni Kanunu 166/3 koşulları sağlanmaz ve hâkim, anlaşmalı boşanma kararı veremez (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 15.03.2004, 2389-3204).
- Hâkim Öneride Bulunur: Protokoldeki kişisel ilişki düzenlemesi hâkim tarafından uygun görülmezse, önce taraflara öneri götürülmelidir. Taraflar kabul ederse protokol yenilenir, kabul etmezlerse dava çekişmeli boşanma hükümlerine göre görülür (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 21.09.2017, 2016/4642 E. 2017/9915 K.).
- Protokolde Değişiklik: Hâkim, tarafların onayı olmadan tek taraflı değişiklik yapamaz. Değişiklik taraflarca kabul edilmezse, anlaşma hükümsüz hâle gelir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.04.2007, 17188-6041).
- Kardeşlerin Görüşmesi: Kardeşlerin birbirlerini göremeyecekleri şekilde bir düzenleme uygun bulunmamıştır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 12.04.2010, 2009/5316 E. 2010/7225 K.).
- Her Hafta Sonu Görüşme: Velayet hakkını aşırı derecede kısıtlayacak veya ebeveyni zor durumda bırakacak şekilde çok sık görüşme süresi de doğru görülmemiştir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 12.04.2010, 2009/5316 E. 2010/7225 K.).
Anlaşmalı Boşanmada Kişisel İlişki Sonuç
Anlaşmalı boşanmada kişisel ilişki, tarafların çocuğun üstün yararını gözeterek vardıkları mutabakatın bir yansımasıdır. Hâkim, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimini korumak için bu düzenlemeye müdahale edebilir. Protokolde yapılacak değişikliklerin taraflarca kabul edilmesi şarttır. Aksi hâlde dava, çekişmeli boşanma davası hâline gelir. Çocuğun yararı, kardeşlerin ilişkisi ve ebeveynlerin yaşadığı şehirler gibi unsurlar dikkate alınarak kişisel ilişki tesis edilmelidir. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak Anlaşmalı Boşanmada Kişisel İlişki konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.
Anlaşmalı Boşanmada Kişisel İlişki Sık Sorulan Sorular
Anlaşmalı boşanmada kişisel ilişki nasıl düzenlenir?
Taraflar, velayet bırakılacak ebeveyni ve diğer ebeveynin kişisel ilişki sürelerini, karşılıklı mutabakatla protokolde belirler. Ancak hâkim, çocukların yararı ve tarafların menfaati açısından bu düzenlemeyi inceleyerek değiştirme hakkına sahiptir.
Hâkim, tarafların anlaşmasına rağmen neden müdahale eder?
Çocukların menfaatleri veya tarafların onur ve hakları tehlikeye düşüyorsa, hâkim Türk Medeni Kanunu gereğince müdahale ederek farklı bir kişisel ilişki düzenlemesi yapabilir.
Taraflar hâkimin değişiklik önerisini kabul etmezse ne olur?
Eğer kişisel ilişki konusunda uzlaşma sağlanamazsa, anlaşmalı boşanma şartları yerine gelmemiş sayılır ve dava çekişmeli boşanma olarak sürdürülür.
Ayrı şehirlerde yaşanıyorsa kişisel ilişki nasıl ayarlanır?
Hâkim, seyahat külfetlerini dikkate alarak daha uygun bir görüşme düzeni kurar. Çocuğun sık seyahat etmesi gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle görüşme sıklığı ve yeri, çocuğun yararına olacak şekilde belirlenmelidir.