Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat Ne Kadar Olur? Çekişmeli boşanma davalarında en merak edilen konulardan biri de nafaka ve tazminat miktarlarıdır. Boşanma sürecinde maddi olarak nelerin talep edilebileceği ve mahkemenin ne kadarına hükmedeceği önemli bir soru işareti oluşturur. Bu makalede, çekişmeli boşanmada yoksulluk nafakası, iştirak nafakası (çocuk nafakası) ve maddi-manevi tazminat konularını ele alacağız. “Ne kadar nafaka bağlanır?”, “Tazminat miktarı nasıl belirlenir?” gibi sorulara güncel yasa hükümleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde yanıt vereceğiz. Amacımız, karmaşık hesaplamalara girmeden anlaşılır bir şekilde nafaka ve tazminatın belirlenme kriterlerini anlatmaktır.
Nafaka Türleri ve Belirlenme Kriterleri
Boşanma davalarında birden fazla nafaka türü vardır ve her biri farklı amaçlarla, farklı kriterlere göre belirlenir:
- Tedbir Nafakası: Dava devam ederken, ekonomik açıdan zayıf olan eş ve çocuklar için geçici olarak ödenen nafakadır. Boşanma davası açıldığında, talep edilmesi halinde hakim henüz dava sonuçlanmadan önce örneğin davalı kocanın, davacı eşe aylık bir miktar tedbir nafakası ödemesine karar verebilir. Tedbir nafakası miktarı, tarafların gelir durumuna göre belirlenir ve dava süresince ödenir.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma kararı verildiğinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa bağlanan nafakadır (TMK m.175). Genellikle çalışmayan veya geliri düşük eşe, daha varlıklı eş tarafından ömür boyu (veya evlenene kadar) ödenir. Şartları: Nafaka alacak eşin boşanma nedeniyle yoksullaşacak olması ve diğer taraftan daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Yoksulluk nafakası süresiz olarak belirlenir ve her ay ödenir.
- İştirak Nafakası: Boşanmada velayet kendisine verilmeyen tarafın, çocukların bakım masraflarına katkı olarak ödediği nafakadır (TMK m.182). Velayet kimdeyse, diğer ebeveyn her ay çocuk için belirli bir miktar öder. İştirak nafakası, çocuk 18 yaşına girene (veya eğitim devam ediyorsa 18’den sonra da eğitim bitimine) kadar sürer.
- Yardım Nafakası: Boşanma davasının tarafı olmayan fakat örneğin çocuğun büyükanne/büyükbabası gibi kişilerin ödemesi gerekebilecek nafakadır ama boşanma davasında genelde gündeme gelmez.
Nafaka miktarları neye göre belirlenir? Kanunda net bir formül olmamakla birlikte, hakim hakkaniyete ve tarafların mali gücüne göre takdir eder. Mahkeme, tarafların gelir belgelerini, yaşam standartlarını inceleyerek bir miktar belirler. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre:
- Yoksulluk nafakası, nafaka isteyenin asgari geçim ihtiyaçlarını karşılayacak, onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmalıdır, ancak diğer tarafı da aşırı zorlamamalıdır. Burada genelde nafaka verenin geliri önemli rol oynar. Örneğin, çalışmayan bir kadının nafaka talebinde kocanın maaşı 10.000 TL ise mahkeme aylık 2.000 TL nafaka bağlayabilir; ama kocanın maaşı 3.000 TL ise nafaka belki 500-750 TL civarında takdir edilebilir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/16747 E., 2016/174 K. kararında da vurgulandığı üzere, yoksulluk nafakası takdir edilirken ölçü, nafaka isteyenin asgari yaşam gereksinimleridir ve nafakanın bu ihtiyacı karşılaması esastır. Nafaka, zenginlik sağlamayı amaçlamaz, yoksulluğu önlemeyi amaçlar.
- İştirak nafakası, çocuğun yaşı, okul durumu, özel ihtiyaçları gibi unsurlara bakılarak belirlenir. Küçük bir çocuk için giderler az iken, lise çağındaki bir çocuğun masrafları daha fazla olacaktır. Ayrıca nafaka ödeyecek ebeveynin geliri de dikkate alınır. Örneğin, çocuğun okul masrafları, servis ücreti vb. hesaplanıp aylık toplam ihtiyacı 3.000 TL olarak görülürse ve baba asgari ücretle çalışıyorsa hakim belki 1.000 TL iştirak nafakasına hükmeder, kalan kısım anne tarafından karşılanır varsayılır. Gelir yüksekse nafaka tutarı da yükselebilir.
- Hakimler genellikle Tarafların Sosyo-Ekonomik Durum Araştırması (SED) raporunu ister. Bu rapor polis veya sosyal hizmet uzmanlarınca hazırlanır ve tarafların evi, arabası, işi vs. hakkında bilgi içerir. Bu rapordaki bilgilere göre nafaka miktarı konusunda fikir edinilir.
- İlaveten, güncel ekonomik koşullar (enflasyon, asgari ücret düzeyi vs.) da nafaka miktarlarında etkili olur. Örneğin geçmişte 300 TL olan nafakalar artık 1000 TL altında pek belirlenmiyor çünkü yaşam pahalandı.
Yargıtay çoğu kararında hakimin takdirine müdahale etmez, ancak çok düşük nafaka bağlanmışsa bunu arttırabilir veya çok fahiş bulursa azaltabilir. Örneğin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/1753 K. kararında 200 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasını düşük bularak 500 TL’ye çıkarılmasına karar vermiştir. Bu tür içtihatlar, nafaka miktarının enflasyona yenik düşmeyecek düzeyde olması gerektiğini ortaya koyar.
Maddi ve Manevi Tazminat: Kriterler ve Hesaplama
Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesine göre, boşanmada kusurlu eş, diğer eşe tazminat ödeyebilir:
- Maddi Tazminat: Boşanma yüzünden uğranılan maddi kayıpların tazminidir. Örneğin ev hanımı olan kadın boşanınca yoksulluğa düşecek ve evlilik devam etse elde edeceği maddi faydalardan mahrum kalacaksa, kusurlu kocadan toplu para talep edebilir. Ya da kocanın kusuru yüzünden kadın ağır maddi zarara uğramışsa (örn. koca kadının ziynetlerini harcamış), bunlar istenebilir. Şartı: Tazminat isteyen taraf, diğer taraftan daha fazla kusurlu olmamalıdır. Ayrıca bir maddi kayıp ya da gelecekte yoksun kalınacak menfaat olmalıdır.
- Manevi Tazminat: Boşanma sürecinde kişilik hakları saldırıya uğrayan (onuru, gururu incinen, derin üzüntü yaşayan) tarafın, kusurlu eşten talep ettiği manevi tatmin bedelidir. Örneğin aldatılan eş, uğradığı manevi yıkım için manevi tazminat isteyebilir. Hakim manevi tazminatı takdir ederken tarafların sosyal ve ekonomik durumunu, fiilin ağırlığını, etkilerini değerlendirir.
Tazminat miktarları da hakkaniyet ilkesine göre belirlenir. Kanun sabit bir formül vermemiştir. Uygulamada:
- Maddi tazminat genelde tek seferlik toplu para (veya mal) olarak hükmedilir. Kimi zaman nafaka yerine daha yüksek bir toplu ödeme ile iş sonlandırılır. Örneğin zengin koca kusurlu ise mahkeme kadına 100.000 TL maddi tazminat öde dedirtebilir. Bu, kadının boşanma sonrası iş kurmasına veya hayatını idame ettirmesine katkı olsun diyedir.
- Manevi tazminat miktarları Türkiye’de genelde çok yüksek değildir. Yargıtay, manevi tazminatın caydırıcı ama zenginleştirici olmaması gerektiğini sıkça vurgular. Tipik manevi tazminatlar 5.000 TL, 10.000 TL, 50.000 TL gibi rakamlarda seyreder. Çok ağır durumlarda (örneğin yıllarca süren aldatma, aşağılama, şiddet) 100.000 TL ve üstü de olabilir. Mesela, Yargıtay 2. HD bir kararında (2016/XXXXX E.) kadına 30.000 TL manevi tazminat verilmesini onamıştır, çünkü kadının onuru eşinin eylemleriyle ciddi biçimde zedelenmiştir.
- Tazminat ödeyecek tarafın ödeme gücü de kritiktir. Asgari ücretli birine 200.000 TL tazminat bağlanmaz, çünkü ödeyemez ve bu sürdürülebilir değildir. O durumda belki 20.000 TL bağlanır. Öte yandan milyoner bir kocanın yaptığı ağır kusurda 200.000 TL makul görülebilir.
Yargıtay’ın kriterleri: Yargıtay kararları, tazminatların takdirinde şu ilkelere işaret eder:
- Manevi tazminat, zarara uğrayanın elem ve ızdırabını kısmen de olsa dindirmeye yönelik olmalı, kişiyi zenginleştirmemelidir. Miktar tayininde tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri dikkate alınır.
- Maddi tazminatta ise, boşanma ile yitirilen ekonomik menfaat somut olarak ortaya konmalıdır. Örneğin kadın ev hanımı olmasa belki emekli maaşı alacaktı, bu gibi hususlar bazen hesaba katılır.
- Kusur durumu çok önemlidir: Tazminat isteyen taraf daha kusurlu ise tazminata hükmedilmez. Örneğin her iki taraf da kusurlu ama kusur eşitse, az kusurlu olan yine tazminat alabilir. Ancak tamamen kusursuz ya da çok az kusurlu olması avantajına.
Örneklerle Açıklama
- Örnek 1 (Nafaka): Koca bankada uzman, maaşı 15.000 TL. Kadın ev hanımı, geliri yok. 1 çocuk anneye verildi. Bu durumda mahkeme kadına, diyelim ki 2.500 TL yoksulluk nafakası, çocuk için de 2.000 TL iştirak nafakası takdir edebilir. Toplamda koca 4.500 TL öder. Bu miktarlar farazi ancak günümüz koşullarında bu gelir düzeyine uygun görünmektedir. Yargıtay da bu tarz nafakaları onaylamaktadır. Örneğin benzer gelir durumlarında Yargıtay, 2.000-3.000 TL yoksulluk nafakasını makul bulmuştur.
- Örnek 2 (Manevi Tazminat): Koca eşini yıllarca aldatmış, kadının ruhsal sağlığı bozulmuş, boşanma bu sebeple oluyor. Tarafların sosyoekonomik durumu orta halli. Mahkeme, kadına 50.000 TL manevi tazminat takdir etti. Koca temyiz etti ama Yargıtay bu rakamı onadı diyelim, çünkü ihanet ve kadının çektiği acı bu miktarı haklı kılar (varsayım). Ancak eğer 300.000 TL gibi çok yüksek bir rakam olsaydı, Yargıtay bunu fahiş bulup azaltabilirdi.
- Örnek 3 (Maddi Tazminat): Ev hanımı kadın, evlilik boyunca çalışma fırsatını kaybetmiş ve koca da kusurlu. Kadın, boşanma sonrası maddi zorluk çekecek. Mahkeme kadına 100.000 TL maddi tazminat ödenmesine karar verdi. Bu, kadın için bir güvence parası gibidir. Kocanın mali durumu çok iyiyse (örneğin işyeri var) bu meblağ artırılabilir, kötü ise azaltılabilir. Yargıtay çoğu zaman maddi tazminatın mantıklı bir temelinin olmasını arar: Örneğin kadın ev hanımı olmasaydı emekli maaşı birikimi vs. olurdu, bu şekilde bir gerekçe oluşturulabilir.
Nafaka ve Tazminatın Artırılması/Azaltılması
Verilen nafaka miktarları kesin değildir, koşullar değişirse sonradan artırımı veya azaltımı istenebilir. Örneğin, yoksulluk nafakası bağlandıktan bir süre sonra enflasyon çok arttıysa veya nafaka verenin geliri yükseldiyse, nafaka alan kişi nafaka artırımı davası açabilir. Tam tersi, nafaka ödeyen işini kaybettiyse nafakanın azaltılması veya kaldırılması için dava açabilir (TMK m.176). Nitekim Yargıtay, gelir değişikliklerinde nafaka uyarlanmasına müsaade eder.
Tazminat ise boşanma ile kesinleşir ve genelde toplu ödendiği için sonradan değişmez. Ancak taksitlendirme olursa, ödenmediği takdirde icra takibi yapılır.
Önemli: Boşanma davasında nafaka ve tazminat taleplerinizi net bir şekilde mahkemeye sunun. Hakim, talep edilmeyen bir şeye kural olarak hükmedemez. Örneğin siz manevi tazminat istemezseniz, hakim kendiliğinden “şu kadar manevi tazminat al” diyemez. Bu yüzden hakkınız olduğunu düşünüyorsanız dilekçede de talep edin, dava sırasında da bunu dile getirin.
Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat Ne Kadar Olur? Sonuç
Çekişmeli boşanma davasında nafaka ve tazminat miktarları, tarafların gelir durumları, yaşam standartları, ihtiyaçları ve kusur dereceleri değerlendirilerek hakim tarafından takdir edilir. Kanunda belli bir tarifeye bağlı olmadığından, her olayda miktarlar farklı olabilir. Bir davada 500 TL olan nafaka, başka bir davada 5.000 TL olabilir; çünkü koşullar değişkendir.
Genel çizgi olarak, yoksulluk nafakası boşanan eşin temel geçimini sağlayacak kadar, iştirak nafakası çocuğun giderlerini ortak karşılamaya yetecek kadar belirlenir. Maddi tazminat, uğranılan mali kaybı telafi etmeyi, manevi tazminat ise çekilen acı ve üzüntüyü bir nebze de olsa dindirmeyi amaçlar. Yargıtay kararları da hem nafakanın hem tazminatın ne zenginleştirici ne de komik derecede düşük olmaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Yargıtay bir kararında 100 TL gibi sembolik nafakaları çok düşük bularak düzeltmiştir, çünkü bu tutar ihtiyacı karşılamaz.
Her ne kadar bu işler hakim takdirine bağlı olsa da, İstanbul Boşanma Avukatı gibi deneyimli bir avukatınız olursa, nafaka ve tazminat konusunda hakkaniyete uygun bir talep hazırlamada ve bunu ispatlamada büyük avantaj sağlarsınız. İstanbul Boşanma Avukatı, emsal Yargıtay içtihatlarını ve ekonomik verileri sunarak mahkemeyi ikna etme yoluna gidebilir. Böylece size bağlanacak nafaka miktarının yeterli düzeyde olmasına veya ödeyeceğiniz nafakanın adil olmasına katkı sunar.
Sonuç olarak, çekişmeli boşanma davasında “nafaka ve tazminat ne kadar olur?” sorusunun tek bir cevabı yoktur; her davanın koşullarına göre değişir. Tarafların ekonomik gücü, ihtiyaçları ve kusur durumları en belirleyici faktörlerdir. Hakim, hem sizin hem karşı tarafın durumunu gözeterek, dengeyi sağlamaya çalışacaktır.
Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat Ne Kadar Olur? Sık Sorulan Sorular
Boşanırken eşimden ne kadar maddi-manevi tazminat isteyebilirim?
Bunun net bir formülü yoktur. Mantıklı bir tutar belirlemek gerekir. Genelde avukatlar ve mahkemeler, tarafların sosyoekonomik durumuna bakarak talepte bulunur. Örneğin eşiniz çok varlıklı ise ve sizi aldatmışsa, 100.000 TL manevi tazminat isteyebilirsiniz. Ama eşiniz asgari ücretliyse 100.000 TL istemek gerçekçi olmaz, belki 10-20 bin TL talep edilebilir. Maddi tazminat için de benzer şekilde, uğradığınız somut zararı hesaplamalısınız. Örneğin düğünde takılan altınlar sizde değil eşinizde kaldıysa, onların değerini isteyebilirsiniz. Talebinizi yüksek tutmak pazarlık payı bırakabilir ama çok fahiş olursa hakim tamamını reddedebilir. Bu nedenle makul bir tutar belirlemek stratejik olarak daha iyidir.
Nafaka ödememek için ne yapabilirim?
Eğer boşanmada kusurunuz yoksa veya eşiniz çalışıp kendini geçindirebiliyorsa, mahkeme yoksulluk nafakası yükümlülüğü vermeyebilir. Ancak genelde kusurun asıl etkisi tazminat üzerinde, nafaka için eşin yoksulluğa düşmesi kriteri var. Nafaka ödememek istiyorsanız, eşinizin çalışabildiğini veya gelirinin olduğunu ispatlamaya çalışın. Örneğin eşiniz kayıt dışı da olsa gelir elde ediyorsa bunu belgeleyin. Ya da çok ağır kusurları varsa (tamamı eşinde kusur), bu durumda nafaka talebi reddedilebilir, çünkü kanun daha ağır kusurlu taraf yoksulluk nafakası isteyemez. Çocuk nafakası ise, çocuğun masrafına katılmak zorunlu bir görevdir; velayet sizde olmasa da ödememek pek mümkün değil, sadece miktarı azaltmaya çalışabilirsiniz.
Nafaka çok düşük bağlandı, karara itiraz edebilir miyim?
Evet, boşanma kararında nafaka miktarı size az geldiyse istinaf ve temyiz yoluyla itiraz edebilirsiniz. Üst mahkeme, nafaka miktarını yeniden değerlendirebilir. Örneğin ilk derece mahkemesi 500 TL yoksulluk nafakası verdiyse ve bu tutar gerçek ihtiyacınızı karşılamıyorsa, bunu dile getirerek istinaf dilekçesi verebilirsiniz. Yargıtay, ihtiyacı karşılamayan nafakaların artırılmasını yönünde kararlar verebiliyor. Ancak bu süreç zaman alır. Alternatif olarak, karar kesinleştikten sonra mali durumunuz kötüleşirse “nafaka artırım davası” açmanız da mümkündür. Bu ayrı bir dava olarak görülür ve nafaka geleceğe dönük artırılabilir.
Boşandıktan sonra eski eşim evlenirse nafaka ne olur?
Nafaka alan eş evlenirse (veya fiilen evli gibi biriyle yaşamaya başlarsa) yoksulluk nafakası kesilir (TMK m.176). Örneğin kocadan nafaka alan kadın, boşanmadan 2 yıl sonra başka biriyle evlenirse, kocanın nafaka ödeme yükümlülüğü sona erer. Bunun için eski eşin evlendiğini mahkemeye bildirip nafakanın kaldırılması kararı aldırmak gerekir. Çocuk nafakası ise çocuk reşit olana kadar devam eder; anne-babanın tekrar evlenmesi çocuğa ödenen nafakayı etkilemez. Manevi veya maddi tazminat ise evlenmeyle değişmez, onlar boşanma anındaki karara göre ödenir ve biter.