Elbir İş Merkezi Kat:9 No:6/11
Mecidiyeköy Şişli/İstanbul

Tahliye Taahhütnamesi İmzaya İtiraz

Kira hukuku alanında sıklıkla başvurulan tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte kiralanan yeri boşaltacağını yazılı olarak üstlendiği resmi veya adi nitelikte bir belgedir. Bu taahhüt, hukuken geçerli olması için imza ve tarih unsurlarının açıkça ortaya konmasını gerektirir. Ancak, uygulamada kiracının veya borçlunun imzaya itiraz etmesi ve tahliye tarihine yönelik uyuşmazlıklar çıkması sıkça görülür. Aşağıda, tahliye taahhütnamesi imzaya itiraz konusunda öne çıkan hususlar ve çeşitli örnek olaylar ışığında dikkat edilmesi gereken noktalar yer almaktadır.

Tahliye Taahhütnamesinin Hukuki Dayanağı 

Tahliye taahhütnamesi, temel olarak Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu (İİK) hükümleri çerçevesinde şekillenir. Kiralayan ile kiracı arasındaki bu belge, genellikle:

  • Kira sözleşmesinin düzenlenmesinin sonrasında,
  • Belirli bir tarih öngörülerek,
  • Tarafların karşılıklı iradelerinin uyuşması suretiyle
    düzenlenir. Tahliye taahhüdü, adi yazılı ya da noter tasdikli olabilir. Noter onaylı tahliye taahhütnameleri imza ve tarih bakımından daha güçlü delil niteliğindedir. Adi yazılı tahliye taahhütnamelerinde ise imzaya itiraz sık gündeme gelir.

Adi Yazılı Taahhütnamelerde İmzaya İtiraz 

  • Açık İtiraz Zorunluluğu: Adi yazılı belgede yer alan imzaya karşı, “Bu imza bana ait değildir”  şeklinde kesin ve açık bir beyan sunulması gerekir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/10745 E. , 2018/13944 K. Sayılı Kararı 

Davacı vekili 02.04.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile, 20.06.2014 tarihinde düzenlenen 07.03.2015 tahliye tarihli taahhütnameye dayanarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı vekili yasal süresinde yaptığı itirazında vekil edeninin taşınma tarihinin 2014 yılı Mayıs ayı olduğunu, bu durumun vergi dairesinden öğrenilebilceğini, kira sözleşmesi olmadan tahliye taahhütnamesiyle tahliye yapılamayacağını ayrıca vekil edeninin bir belgeyi imzaladığını hatırlamamakta olduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtiraz üzerine davacı vekili icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunmuştur. Mahkemece borçlu vekilinin taahhütnamedeki imzayı İİK 275/2 anlamında açıkça kabul etmediği, icra mahkemesince imza ve tarih incelemesi yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Alacaklı, noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez. Borçlu vekilinin “belgeyi imzaladığını hatırlamamaktadır” ifadesi açık ve net olarak imzaya itiraz olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

  • İcra Takibi Süreci: Taahhütnameye dayalı takip başlatıldığında, borçlunun yasal süresi içinde imza veya tarihe açıkça itiraz etmesi önemlidir. Aksi durumda, imza ikrar edilmiş sayılır ve tahliye talebi geçerli hale gelir.

Örneğin, bir olayda kiraya veren 03.11.2017 tarihinde başlattığı icra takibinde, 15.06.2017 tanzim ve 01.11.2017 tahliye tarihli adi yazılı bir tahliye taahhüdüne dayanmıştır. Kiracı, ilk anda imza ve tarihi açıkça reddetmediği için belge taraflar arasında geçerli kabul edilmiştir. İlerleyen aşamada kiracının, “Kira sözleşmesi 2020 yılına kadar uzatıldı” iddiası ise yargılamada savunma genişletilemeyeceği için ve ayrı ve aynı güçte bir belgeyle ispatlanamadığından dikkate alınmamıştır.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/13793 E. , 2018/20119 K. Sayılı Kararı 

Davacı 03.11.2017 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 15.06.2017 tanzim ve 01.11.2017 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, alacaklı ile 15.06.2017 başlangıç tarihli 2020 bitiş tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, alacaklının kötüniyetli olarak tahliye emri gönderdiğini, nitekim kira sözleşmesinin süresinin henüz bitmemiş olup, sözleşmede ve kanunda belirtilen tahliye koşullarının da oluşmadığını bildirerek tahliye emrine itiraz etmiştir. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı tahliye taahhüdü altındaki tarihe açıkça itiraz etmediğinden takipte dayanılan taahhüt tarafları bağlar. Davalının yargılama sırasında savunmasını genişletemeyeceğinden imzaya itiraz etmesi sonuca etkili değildir. İİK’nin 275.maddesi gereğince kiracı kiranın yenilendiğini veya uzatıldığını aynı kuvvet ve mahiyette bir belge ile ispat edebilir. Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile takibe dayanak tahliye taahhüdündeki imzasına ve tarihe itiraz etmediği gibi, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge getiremediğine göre Bölge Mahkemesince davalının istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Tahliye Tarihinin Önemi 

Tahliye taahhütnamesinde belirtilen tarih, kiralananın hangi gün boşaltılacağını açıkça ortaya koyar. Bu tarih:

  • Kiralayan için, icra takibini hangi günden itibaren başlatabileceğini belirler.
  • Kiracı için, tahliyeyi ne zaman gerçekleştireceğini netleştirir.

Eğer kiracı, “Taahhütname tarihinin geçerli olmadığını” veya “Sözleşmenin yenilendiğini” iddia ediyorsa, bunu ayrı bir belge ile ispatlamalıdır.

İmzaya İtirazın Şekli ve Süresi

  1. İtiraz Süresi: Kiracıya veya borçluya tebliğ edilen tahliye emrinden sonra kanunun belirlediği yasal süre içerisinde itiraz dilekçesi sunulmalıdır.
  2. Açıklık İlkesi: “İmzayı hatırlamıyorum” veya “Belgeyi imzaladığımı sanmıyorum” gibi belirsiz ifadeler, açık itiraz sayılmaz. Bu durumda, imza ikrar edilmiş kabul edilebilir.
  3. Tarihe İtiraz: Tahliye tarihine yönelik beyanın da “Tarih geçersizdir, kabul etmiyorum” şeklinde açıkça belirtilmesi gerekir.

Örneğin 02.04.2015 tarihinde başlatılan bir takipte, 20.06.2014 düzenleme tarihi ve 07.03.2015 tahliye tarihi içeren adi yazılı tahliye taahhüdü söz konusu olsun. Borçlu, yalnızca “Bir belgeyi imzaladığımı hatırlamıyorum” diyerek itiraz etmiş olsun; bu ifade imzaya net bir itiraz olmadığı için mahkemece taahhüdün geçerliliği esasen incelenmelidir. Yani icra mahkemesi, “Belge adi yazılı, imzaya açıkça itiraz yok” diyerek işlemlere devam etmelidir.

Tahliye Taahhütnamesi İmzaya İtiraz Sonuç 

Tahliye taahhütnamesi imzaya itiraz, kira ilişkisinde taraflar arasındaki uyuşmazlığı doğrudan etkileyen kritik bir konudur. Adi yazılı belgelerde, imzaya yönelik zamanında ve net bir itiraz gelmediği takdirde taahhüt bağlayıcı hale gelir. Bu durumda kiralayan, icra takibi yoluyla kiralananın tahliyesini rahatlıkla sağlayabilir. Kiracı, kira sözleşmesinin uzatıldığını veya yenilendiğini öne sürüyorsa, bunu ancak ayrı ve aynı delil gücüne sahip bir belgeyle kanıtlamak zorundadır. Aksi halde, ilk düzenlenen tahliye taahhüdünde belirtilen tarih ve imza esas alınır. Çelik & Baştürk Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak Tahliye Taahhütnamesi İmzaya İtiraz konusunda destek sunuyoruz. Av. Tolga ÇELİK  ve Av. M. Nur BAŞTÜRK olarak müvekkillerimizin her aşamada yanındayız.

Sık Sorulan Sorular

Tahliye taahhütnamesi noter onaylı olmak zorunda mıdır?

Hayır. Adi yazılı şekilde de düzenlenebilir. Ancak noter onaylı belgelerde imzaya itiraz imkânı daha sınırlıdır ve kolay kolay geçerli sayılmaz.

“İmzayı hatırlamıyorum” şeklinde beyan açık itiraz sayılır mı?

Genellikle hayır. Açıkça “İmza bana ait değil” veya “İmzayı kabul etmiyorum” denmesi gerekir. Hatırlamıyorum ifadesi, net bir itiraz kapsamında değerlendirilmez.

Sözleşme henüz bitmeden tahliye taahhüdü verilebilir mi?

Evet. Kiracı, kira sözleşmesi devam etse dahi belirli bir tarihte tahliye edeceğini taahhüt edebilir. İleride “Sözleşme uzadı” iddiası varsa, bunu aynı güçte bir belgeyle ispat etmesi gerekir.

Adi yazılı tahliye taahhüdünde tarih yanlış yazılmışsa ne olur?

Tarihe itiraz açıkça yapılmalıdır. “Tarih yanlıştır, kabul etmiyorum” şeklinde bir beyan, kanıtlanabilirse tahliye tarihi geçersiz sayılabilir. Ancak bu beyan, yasal süresi içinde dile getirilmek zorundadır.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Hakkımızda

İstanbul Avrupa yakasının Şişli ilçesinde faaliyet gösteren ve hukukun çeşitli alanlarında uzman avukatları ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Çelik & Baştürk Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi Av. Tolga ÇELİK ve Av. Müesser Nur BAŞTÜRK tarafından kurulmuştur…